İslam İşbirliği Teşkilatı 'diaspora Atlası' Hazırlıyor

İİT SESRIC Genel Direktörü Kulaklıkaya, birçok ülkede yaşayan Müslümanların eğitim, sosyoekonomik ve kültürel durumlarını analiz eden, o ülke yönetimleri ve halklarıyla ilişkilerini değerlendiren diaspora atlası çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

Türkiye'nin dönem başkanlığını yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) bağlı kuruluşlardan SESRIC, "Müslüman Diaspora Atlası" hazırlıyor.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, bir toplantı için geldiği Konya'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezi Ankara'da bulunan ve 1978'de kurulan SESRIC'in, üye ülkelerin sosyoekonomik istatistiklerinin derlenmesi ve yayınlanması görevini yürüttüğünü söyledi.

Merkezin üye ülkeler arasında iş birliğinin geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla sosyal ve ekonomik gelişmelerin araştırılıp, değerlendirilmesi ve raporlanması görevini de üstlendiğini belirten Kulaklıkaya, "Bunun yanında üye ülkelerin ihtiyaçları ve İİT'nin genel amaçları doğrultusunda seçili alanlarda eğitim programları organize edilmesi, iyi uygulama örneklerinin üye ülkeler arasında paylaşılması görevini de ifa ediyoruz. Bu sorumluluk alanlarının yanı sıra SESRIC, İİT ve Birleşmiş Milletler kuruluşları arasında teknik iş birliği faaliyet ve projeleriyle ilgili koordinasyon sağlamaktadır." diye konuştu.

İslam ülkelerinin topyekun kalkınması için kendi aralarında her alanda iş birliğinin gelişmesi gerektiğine işaret eden Kulaklıkaya, bu amaca katkı sağlaması için önemli konularda İslam ülkelerindeki gelişmeleri takip eden araştırma raporları hazırladıklarını vurguladı.

Yaşanabilir şehirleri inceleyecekler

Şu anda iki önemli konu üzerinde çalıştıklarına dikkati çeken Kulaklıkaya, şöyle devam etti:

"Birincisi, İslam dünyasında yaşanabilir şehir konusuyla ilgili çalışma başlattık. İslam medeniyeti bir anlamda şehir medeniyetidir. Geçmişte insanlığa şehircilikle ilgili güzel örnekleri sunmuş medeniyetin mensuplarıyız. Modern dünyada bu durumu devam ettirebilmemiz için mevcut konumumuzu analiz etmemiz gerekiyor. 'Yaşanabilir şehirler nasıl olmalı', bunu inceleyen bir rapor hazırlıyoruz."

"Diaspora atlası çıkarmayı hedefliyoruz"

Üzerinde çalıştıkları diğer konunun ise Müslüman diasporanın incelenmesi olduğunu vurgulayan Kulaklıkaya, şunları kaydetti:

"Dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Müslümanların eğitim, sosyoekonomik ve kültürel durumlarını analiz eden, bu toplulukların yaşadıkları ülke yönetimleri ve halklarıyla ilişkilerini değerlendiren bir diaspora atlası çıkarmayı hedefliyoruz. ABD ve Avrupa'da yaşayan Müslümanlarla o ülkeler arasında ilişkiler hep İslamofobi perspektifinden değerlendirilmiş. Bunun yerine daha yapıcı ve iki tarafın da katılımıyla ortak bir sonuca varmaya çalışacağız. Amacımız, Müslümanları ülkelerinde misafir eden, onlara ev sahipliği yapan ülkelerin bakış açısını analiz etmek, Müslümanların da yaşadıkları ülkelerdeki devlete ve topluma yönelik görüşlerini değerlendirmektir. Öncelikle ABD ve Avrupa ülkelerini esas alan bir değerlendirme yapacağız. Daha sonra da belirli pilot ülkeler seçeceğiz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.