İslam'da Adaletli Devlet Başkanı Nasıl Olur?
Adaletli devlet başkanı, halkının derdine çözüm arar, onları huzur içinde yaşatmaya çalışır ve böylece Allah’ın pek çok kuluna iyiliği ve faydası dokunur. Adaletli yönetim insanların huzur içinde yaşamalarını sağladığı için, Allah Teâlâ âdil yöneticileri sever ve onlardan hoşnut olur.
ADALETLİ DEVLET BAŞKANIYLA İLGİLİ AYETLER
- “Allah Teâlâ adaleti, iyiliği kesinlikle emreder.” (Nahl sûresi (16), 90)
“Yöneticilerin Yönettiklerine Şefkati” adlı bir önceki konuda açıklanan bu âyeti kerîmenin tamamı şöyledir:
“Allah Teâlâ adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi kesinlikle emreder; çirkinliğin her türlüsünü, kötülüğü ve her nevi haksızlığı yasaklar. Size düşünüp yapmanız için böyle öğüt verir.”
- “Daima âdil davranın. Muhakkak ki Allah, âdil davrananları sever.” (Hucurât sûresi (49), 9)
Allah Teâlâ kullarını her hususta âdil olmaya, her konuda hakkı gözetmeye çağırmakta, her hak sahibine hakkını vermeyi emretmekte, başkalarına saldırmaktan ve zulüm yapmaktan sakındırmaktadır. Âdil olmak, hakkı gözetmek, hak sahibine hakkını vermek ve kimseye zulmetmemek herkesten önce devlet başkanına yakışır ve bu onun görevidir.
Bu âyet-i kerîmenin baş tarafı şöyledir:
- “Mü’minlerden iki taraf birbiriyle savaşacak olursa, aralarını bulmaya çalışın. Buna rağmen biri diğerine saldırırsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse, aralarında adâletle barışı sağlayın ve daima âdil davranın. Muhakkak ki Allah, âdil davrananları sever.”
Bundan sonra gelen âyet-i kerîmede buyurulduğu üzere “Mü’minler birbirlerinin kardeşidir.” Bu sebeple birbirlerine zulmedemezler ve kardeşlerini bir zâlimin eline bırakamazlar.
Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi, bir mü’min diğer mü’min kardeşinin yardımına koştuğu sürece Allah Teâlâ da ona yardım eder ve sıkıntılarını ortadan kaldırır.
ADALETLİ DEVLET BAŞKANIYLA İLGİLİ HADİSLER
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yedi kimseyi Allah Teâlâ kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlar:
Adaletli devlet reisi, Rabbine ibadet ederek yetişen genç, gönlü mescidlere bağlı kimse, birbirlerini Allah rızâsı için seven ve buluşmaları da ayrılmaları da bu sevgiye dayalı olan iki şahıs, itibarlı ve güzel bir kadın kendisiyle beraber olmak isteyince ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyerek buna yanaşmayan erkek, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren adam, tenhâda Allah’ı anıp gözleri yaşla dolan kişidir.” [1]
Kıyamet gününde mü’minleri barındıracak ilâhî gölgenin, Allah Teâlâ’nın arşının gölgesi olduğunu bir kere daha hatırlayalım. İlk insandan son insana varıncaya kadar bütün beşeriyetin bir araya toplandığı o dehşetli mahşer gününde gölge nâmına sadece Cenâb-ı Hakk’ın arşının gölgesi bulunacaktır. O gölgeliğin altında barınacak bahtiyarların arasında bu yedi grup kimse de yer alacaktır. O müthiş günde Allah’ın himayesine sığınmış olmanın anlamı, şüphesiz gerek mahşerde gerek daha sonraki zor zamanlarda hiçbir sıkıntı ile karşılaşmamak ve hem cenneti hem de Allah’ın rızâsını kazanmak demektir.
Hadisimizde görüldüğü üzere o yedi bahtiyarın başında, adaletli devlet başkanı yer alacaktır.
ADİL DEVLET BAŞKANI NİÇİN BU KADAR ÖNEMLİDİR?
Bunun sebebi şudur: Adaletli devlet başkanı, halkının derdine çözüm arar, onları huzur içinde yaşatmaya çalışır ve böylece Allah’ın pek çok kuluna iyiliği ve faydası dokunur. Kullarını çok seven Allah Teâlâ’nın, onlara iyilik edenlere büyük değer vermesi ve “Siz benim kullarıma faydalı oldunuz, onlara âdil davrandınız, dünyada onları himâye ettiniz, ben de bugün sizi himâye edeceğim”, diyerek onlara sahip çıkması son derece tabiidir.
Âdil devlet başkanı ifadesinin kapsamına halkı yöneten ve onların işlerini yürüten bütün idareciler girmektedir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz’in Tirmizî’deki şu ifadesi âdil devlet reisinin Allah katındaki üstün yerini ne güzel anlatmaktadır:
“Kıyamet gününde insanların Allah Teâlâ’ya en sevgili olanı ve O’na en yakın yerde bulunanı adaletli devlet başkanıdır” (Tirmizî, Ahkâm 4).
Ya devlet başkanı adaletli davranmazsa, Allah Teâlâ’nın pek sevdiği ve değer verdiği kullarına kötülük yapar, zulmederse?
Peygamber Efendimiz hadisin devamında bu soruya şu cevabı vermiştir:
“Kıyamet gününde insanların Allah Teâlâ’ya en sevimsiz olanı ve O’na en uzak mesafede bulunanı zâlim devlet başkanıdır” (Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 77).
İdaresi altındaki insanlara âdil davranan yöneticilere ne mutlu!..
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1- Mahşer günü insanlar yakıcı güneş altında perişan olacaklardır.
2- Fakat Allah Teâlâ o dehşetli günde bazı kullarını himaye edecek ve onları özel gölgesinde barındıracaktır.
3- Cenâb-ı Hakk’ın kıyamet günü himaye edeceği insanların başında âdil devlet başkanı gelmektedir.
4- Adaletli yönetim insanların huzur içinde yaşamalarını sağladığı için, Allah Teâlâ âdil yöneticileri sever ve onlardan hoşnut olur.
[1] Buhârî, Ezân 36, Zekât 16, Rikak 24, Hudûd 19; Müslim, Zekât 91. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53; Nesâî, Kudât 2.