İslam’da Doğum Kontrolü Caiz mi?

İslam’a göre doğum kontrolü caiz midir? Hanımların doğum kontrolü yaptırması uygun mudur? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

HANIMLARIN DOĞUM KONTROLÜ UYGUN MUDUR?

Hanımların doğum kontrolü ihtiyacı için yeteri kadar çocuklarının olması gerekir. Bugün özellikle ikinin üzerinde çocuk olmalı ki toplumda nüfus artışı olsun. Yani bir ailenin iki çocuğu varsa anne-babanın yerini alır. Yani nüfus sabitlenir. Üç tane çocuk olursa bir fazlalık anlamına gelir. Eğer bir ülkede nüfus artışı söz konusuysa en az üç ve daha fazlası çocuk olmalı ki toplumda bir gençlik meydana gelsin, zindelik oluşsun. Dolayısıyla bu anlamda daha bir çocuk bile ortada yokken “korunalım, ilerde düşünürüz” gibi hareket etmek doğru değil. Her nasılsa daha sonrasında korunma ihtiyacı duyuluyorsa Peygamberimiz “azl”eyi izin vermiş. Yani Allah’ın Resulü korunmak için izin vermiş fakat çocuk sayısı değişmez demiş. O ailenin çocuk sayısı kader-i ilahide kaç taneyse o olacaktır buyurmuş.

Hızır Aleyhisselam ile Hz. Musa’nın (a.s.) yolculuğunda ilginç bir olay var. Bir köye gelmişler.  Bir evin gölgesinde çocuklar oynuyordu. Hızır Aleyhisselam bir çocuğa dikkatlice bakmış. Tefsirlerde anlatıldığı kadarıyla bir rüzgar varmış. Çatıdaki bir taşı uç noktaya getirmiş. Rüzgar biraz daha şiddetlenmiş. Uç noktaya, düşme noktasına getirdiği çatıdaki taş çocuğun başına düşmüş, çocuklar kanlar içinde kalmış. Ailesi ve köylüler toplanmış, gelip görmüşler, bir kaza olduğunu düşünmüşler. Fakat Hz. Musa, Hızır Aleyhisselam’ın bu taşı yukarıdan düşecek hale getirdiğini görmüş. “Bunu neden yaptın?” diye sormuş. Hızır Aleyhisselam da “Sen hikmetini bilmiyorsun” demiş devamında bunu neden yaptığını anlatmış.

Kehf Suresi bu hadise şöyle nakledilir:

…Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi. (Kehf Suresi, 74)

Hızır Aleyhisselam çocuğu neden öldürdüğüne gelince şöyle demiş:

“Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Böylece Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.” (Kehf Suresi, 80, 81)

Cenab-ı Hak, rızasını kazanan anne-babayı üzmemek için eşkıya olacak çocuğunu vefat ettiriyor, yerine daha merhametli bir evlat, daha salih bir yavru veriyor. Bir emanet erken alınıyor, onun yerine daha merhametli bir evlat verildi. Bakın, çocuk sayısı değişmedi. Kehf Suresi üç hikmetli hadiseden biri bu.

Doğum kontrolü konusunda “Çocuk sayısı birde kalsın, yorulmayayım, işime gücüme devam edeyim, çocuk beni meşgul etmesin” demek doğru değil. Günümüzde kreşler var, çocuk bakım yerleri var yani birçok imkan kullanılabiliyor. Dolayısıyla bu konuda “En az 3-4 çocuk ailemize kazandırabilir miyiz, bunlara yetebilir miyiz?” çabalamak da gerekiyor.

İslam ve İhsan

KOCANIN DOĞUM SIRASINDA EŞİNİN YANINDA BULUNMASI CAİZ MİDİR?

Kocanın Doğum Sırasında Eşinin Yanında Bulunması Caiz midir?

İSLAM’DA DOĞUM KONTROLÜ CAİZ Mİ?

İslam’da Doğum Kontrolü Caiz mi?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.