İslam'da Fısıldaşmak Neden Uygun Görülmemiştir?
İslam'da fısıldaşmak neden uygun görülmemiştir? "Üç kişi bir arada bulunduğunuz vakit iki kişi, diğerini bırakıp fısıldaşmasın" hadisini nasıl anlamalıyız?
İbni Mesut radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Üç kişi bir arada bulunduğunuz vakit, başka insanlara karışıncaya kadar, (içinizden) iki kişi, diğerini bırakıp fısıldaşmasın. Çünkü bu fısıldaşma, o kişiyi üzer." (Buhârî, İsti'zân 47; Müslim, Selâm 37, 38; Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 24; Tirmizî, Edeb 59; İbni Mâce, Edeb 50)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Hadiste yer alan "başka insanlara karışıncaya kadar" kaydını İbni Mesut, bir başkasını yanlarına çağırmak suretiyle gerçekleştirmiştir. Bu da insanlara karışmanın bir başka yoludur.
Bilhassa İslâmiyetin ilk yıllarında, Müslüman olmayanların kendi aralarında gizli gizli konuşmaları, kaş göz işaretleriyle Müslümanlar hakkında bir şeyler planladıkları izlenimi vermeleri, Müslümanları son derece üzüyordu. Durum bugün de aynıdır. Bazı kişi ve kurumlarda tavır hiç değişmemiştir. Kendilerine ağır gelen bir durumu, Müslümanların başkalarına uygulamaları ise elbette hiç yakışık almaz.
Hadisten Öğrendiklerimiz
- Dinimiz, muâşeret kurallarına büyük önem vermektedir.
- Dostluk, açıklık ve şeffaflık ister.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları