İslam'da Kadınların Erkekler Üzerindeki Hakları Nelerdir?

Erkeklerin hanımları üzerinde hakları olduğu gibi, hanımların da beyleri üzerinde hakları vardır.  Erkeklerin bu altı hakkı gözetmeleri gerekir.

Erkeklerin bu altı hakkı gözetmeleri lâzımdır:

1- Nafakasını kısmamalıdır. Hanımının malını, parasını ondan izinsiz yememelidir? Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem: “Evlenip de, mehr vermemeye niyet eden, kıyamette Allahü Tedr âlâ’ya, hırsızlar zümresinden sayılarak mülâki olur”

2- Şerîatin ilim ve edeblerini ona öğretmeli, onun bilmesi ve yapması gereken farzları, vâcib- leri, namaz, oruç ve diğerlerini öğretmelidir.

Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: Kıyamette en şiddetli azâb, hanımını câhil bırakıp, ona din bilgilerini öğretmeyenedir. Kıyamet günü ikisi de ateşten minber üzerinde oturturlar. Kadın kocasına, Allah serd ni rüsvâ etsin. Bana dünyâda ma’rûf olanları emr, münker olanları nehy etmedin, yüzümü nyâdan çevirip, âhirete kıymet verdirmedr din. Kendini de, beni de helak eyledin der, sonra zebânîler ikisini de Cehennem tarafına sürerler.

Diğer bir hadis-i şerif de: “Sizden herbiriniz çoban gibidir ve herbiriniz emriniz altındakilerden sorumlusunuz” buyuruldu.

3- Hanımı ile güzel huylu, güler yüzlü olmalıdır. Allah Teâlâ Nisa sûresi ondokuzuncu âyet-i kerîmesinde: “Onlarla iyi hayat sürün” buyuruyor.Keşf ve beyân tefsirinde diyor ki: Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem Ebûbekr Sıddîk radı- yallahü anh’a: “Ey Ebâbekir, erkek, hanımın yüzüne güler yüzle bakarsa, defterine bir köle âzâd etmiş sevabı yazılır, tebessüm ederse hac ve ömre sevabı yazılır” buyurdu.

4- Dışarı işlerini ona yaptırmamalı, yabancı erkeklerin görmesinden onu korumalıdır. Yoksa vâki olacak fesadın günâhı, kocasına Rasû- lullah sallâllahü aleyhi ve sellem ev işlerini Hazret-i Fâtıma’ya, dışarı işlerini Hazret-i Ali’ye vermişti. Buyurdu ki: “Hanımının evde oturması için, işlerini, ihtiyaçlarını gören, hanımını yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, ümmeti Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, âzâd etmiş gibidir.”

5- Hanımına helâl yedirmeli, helâl elbise giydirmelidir. Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem: “Haramdan hâsıl olan ete, ateş daha uygundur” buyurdu.

6- Hanımının sıkıntı ve huysuzluklarına katlanmalı, sevaba kavuşmalıdır. Sahîhayn denen Buhâri ve Müslim hadis kitablarında, Ebû Hürey- re’nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifde:

“Kadınlara nasihat ediniz. Muhakkak ki, onlar, kaburga kemiğinden yaratılmışlardır. Elbette kaburga, kemiklerin en eğrisi olan en üstekindendir. Doğrultmaya kalkarsanız, kırarsınız kendi haline bırakırsanız eğri kalır. Onlara dâima nasihat ediniz” buyuruldu. Onlara sertlik ve zorlamayı hadden aşırı yapmayın. Onları tamamen kendi hallerine de bırakmayın yani onları tatlı dil, güzel söz ile idare edin.

Kaynak: Sâdık Dânâ, Aile Saadeti, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

SALİHA KADIN NASIL OLUNUR?

Saliha Kadın Nasıl Olunur?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Şimdiki devirde kadınların bir şeyden haberimi var eline telefonu alırlar akşama kadar. Evine kocasının yüzüne bakan mı var adamı çıldırtmaktan başka ne yaparlar bilmem. Sabah iş giderken ışığı bile açma diyor. Ne açıyorsun diyor. Bu karıya nasıl nasihat vercen ne dicen.

    • Belki tek dua etmeliyiz

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.