İslam’da Namaz Emri
Bütün Müslümanlara farz kılınan namaz, titizlikle korunması ve samimiyetle yerine getirilmesi gereken bir ibadet.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.” (Tâhâ, 132)
Resûlullah buyurdular:
“Allah’a O’nu görürcesine ibâdet et.” (Buhârî, Îmân, 37; Müslim, Îmân, 57)
HZ. PEYGAMBER VE NAMAZ EMRİ
Geçim konusu ile meşgul olup kalmadan sen de âilenle birlikte namaza devam et. Nitekim Muhammed (a.s.) her sabah kızı Fâtıma’nın (r.a.) evine gider ve “(Haydi) namaza” buyururdu ve buna aylarca devam ederdi. (Buhârî, Teheccüd, 5; Tefsir (18), 1; Müslim, Müsafirin, 206; Müsned, I, 112)
Rivâyete göre âilesine bir zarar dokunduğu zaman Hazret-i Peygamber onlara namaz kılmalarını emreder ve bu ayeti okurdu. (Nesâî, Mevâkît, 46; Müsned, I, 206, 268)
Hazret-i Peygamber, yanında namazdan daha sevimli bir şeyin olamayacağı konusunda:
“Namaz gözümün nuru kılındı” buyurmuştur. (Ahmed, III, 128)
Hazret-i Peygamber, Bilal’e (r.a.) hitaben:
“Yâ Bilal! (Ezan okuyuver de) bizi namazla ferahlandır.” buyururdu. (Ebû Dâvud, Edeb, 78)