İslam’da Takvanın Önemi

Takva ne demektir? Allah Teala müminlerden ne ister? Takva makamına nasıl ulaşılır? İslam’da takvanın önemi ve fazileti...

Takvâ, mü’minin, Allâh’ın hıfz u emânına sığınarak, âhirette kendisine zarar ve elem verecek şeylerden titizlikle korunması ve günahlardan sakınarak sâlih amellere sarılmasıdır.

Takvâ, kalbi mâsivâdan, yani Allah’tan uzaklaştıran her şeyden korumak sûretiyle cemâlî tecellîlerin mâkesi hâline getirmektir.

Şeytan insana günahları süsler ve onu takvadan uzaklaştırmaya çalışır. Bunun için dört bir tarafında gezinir, vesveseler verir ve onu hidâyet yolundan saptırır. Onun bu vesvese, telkin ve tuzaklarından ancak ihlâs sahibi kullar korunmuştur. (Bkz: el-Hicr, 39-40)

ALLAH TEÂLÂ MÜ'MİNLERDEN NE İSTER?

Allah, mü’minlerden takvâ sahibi olmalarını ister ve şöyle buyurur:

“Ey îman edenler! Allah’tan, nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve ancak Müslümanlar olarak can verin!..” (Âl-i İmrân, 102)

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de takva üzere yaşamanın yolu öğretmiş ve çok sakınıldığı hâlde günah işlenmesini müteâkip hemen yapılacak tevbe ve sâlih amellerin o günahın izini temizleyeceğini bildirmiştir:

“Her nerede olursan ol Allah’tan ittikâ et ve kötülüğün arkasından hemen bir iyilik yap ki, bu, onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâk ile muâmele et!” (Tirmizî, Birr, 55/1987)

TAKVÂ MAKAMINA NASIL ERİŞİLİR?

Takvâ ile Allâh’ın kesin yasağı olan haramlar terk edilir. Helâl mi, haram mı olduğu belli olmayan şüpheli şeylerden olabildiğince uzaklaşılır. Hattâ gerektiğinde mübahlar bile asgarî seviyede tutulur. Bu hassasiyet, hadîs-i şerîfte şöyle beyan buyrulmuştur:

“Kul, mahzurlu şeylere düşme endişesiyle mahzûru olmayan bazı şeyleri de terk etmedikçe gerçek müttakîler derecesine ulaşamaz.” (Tirmizî, Kıyâme, 19/2451; İbn-i Mâce, Zühd, 24)

Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anh- da şu îkazda bulunmuştur:

“Kişi, kalbini tırmalayan, kendisini huzursuz eden şeyleri terk etmedikçe takvâ makamına ulaşamaz.” (Buhârî, Îman, 1)

İNSANLARIN EN ÜSTÜNÜ

Allah katında insanların en üstünü, en çok takvâ sahibi olanlardır. Allah Teâlâ, müttakî (takvâ sahibi) kullarını sever. ve daima onlarla beraberdir. Müttakîlere genişliği gökler ve yer kadar olan cennetler vaad edilmiştir. Cenâb-ı Hak, takvâ sahibi kuluna, iyi ile kötüyü ayırmaya yarayan bir anlayış bahşeder ve onun günahlarını bağışlar. Sıkıntı ânında ona bir çıkış yolu gösterir ve umulmadık yerde rızık lutfeder. İşlerine kolaylık verir, kötülüklerini affeder ve büyük ecirler bahşeder.

HZ. PEYGAMBER'İN DUÂSI

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, duâlarında, Allah Teâlâ’dan “takvâ” istemiştir:

“Allâh’ım! Nefsime takvâsını ver ve onu tezkiye et! Sen onu en iyi tezkiye edensin. Sen onun velîsi ve Mevlâsısın.” (Müslim, Zikir, 73)

“Allâh’ım! Sen’de hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72)

 Kaynak: Mehtap Bahar, Şebnem Dergisi, Sayı: 131

İslam ve İhsan

TAKVA İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

Takva İle İlgili Örnekler

TAKVA NEDİR? TAKVA İLE İLGİLİ HADİSLER

Takva Nedir? Takva ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.