İslam’da Temizliğin Önemi Nedir?
Temizliğin önemi nedir? Temizlik ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? İslam’da temizliğin önemi ve çeşitleri.
İslâm dini temizliğe büyük önem vermiş, Yüce Allah’ın huzuruna çıkmak için beden, elbise ve namaz kılınacak yerle, kalbin temizliğini istemiştir.
TEMİZLİK İLE İLGİLİ AYETLER
Kur’an-ı Kerîm’de, daha Mekke döneminde inen âyetlerde şöyle buyurulur: “Ey habibim! Giysilerini temiz tut.” [1] “Ey Âdem oğulları! Her namaz sırasında güzel giysilerinizi giyin..” [2] İbâdet yeri temizliği ise bütün İbrâhimî dinlerde ortak bir değer olup, Kâ’be-i Muazzama’da sembolleşir. “.. Biz, İbrahim ve İsmail’e: Tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim’i (Kâ’be’yi) temiz tutun, diye emretmiştik.” [3] Kur’an’da mânevî kirlerden temizlenme olan tevbe etmekle, maddi kirlerden temizlenme birlikte zikredilmiş ve bunları yapanların Allah’ın sevgisini kazanacakları belirtilmiştir: “Şüphesiz, Allah çok tevbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.” [4] Yine temizlikleri ümmete örnek gösterilen Medine’nin Kuba halkı da şöyle övülür: “Orada, temizlenmeyi seven kimseler vardır. Şüphesiz Allah temizlenenleri sever.” [5] Dış temizlik yanında, kalp ve iç temizliği daha da önemlidir. Çünkü dışı süslenmiş, fakat iç âlemi mânevî kirlerle dolu olan kimse imanın gerçeğine ulaşamaz. Allah Teâlâ kurtuluşa erenlerin ilk sıfatının temizlenme olduğunu şöyle açıklar: “Şüphesiz, iyi temizlenen ve Rabb’inin adını zikredip de namaz kılan kimse umduğuna ermiştir.” [6]
TEMİZLİK İLE İLGİLİ HADİSLER
Hz. Peygamber (s.a.s.) temizliğin önemini şöyle belirtmiştir: “Temizlik imanın yarısıdır.” [7] “Allah temizdir, temizliği sever.” [8] “Namazın anahtarı temizliktir.” [9] Allah’ın elçisi, çeşitli vesilelerle beden ve çevre temizliğini emretmiş, kendisi de bu konuda ashabına ve bütün insanlara örnek olmuştur.
Yukarıdaki âyet ve hadislerden yalnız bol su dökerek sabunlu suyla bedenin dışını temizlemeyi, buna karşılık bedenin iç dünyasının, mânevî kir ve çirkinliklerle dolu olarak bırakılabileceğini anlamak doğru değildir. Bu yüzden İslâm bilginleri, insanın iç temizliğini de dikkate alarak temizliği dört dereceye ayırmışlardır:
a) Beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temizlenmesi. Abdest, boy abdesti, giysi ve namaz kılınacak yerin temizliği yanında; bedenin tırnak, koltuk altı ve kasık kılları ile sünnet olmak gibi fazlalıklarının giderilmesi bu gruba girer.
b) Bedenin uzuvlarının yalan, gıybet, haram yemek, emanete hıyânet etmek, zina ve benzeri günahlardan temizlenmesi. Bu, her mü’minin önem vermesi gereken mânevî bir temizlenme şeklidir.
c) Kalbin dışının; hased, ucub, kibir, riya, hırs, düşmanlık, gösteriş ve buna benzer kötü hastalıklardan temizlenmesi. Bu çirkin hasletler ortadan kalkınca tevazu, kanaat, tevbe, sabır, korku, umut, sevgi ve benzeri güzel sıfatlar bunların yerini alır. Bu da takvâ sahiplerinin iman
d) Kalbin özünün Allah Teâlâ’dan başka her şeyden temizlenmesi. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah de, sonra onları kendi oyunlarıyla başbaşa bırak.” [10] Bunun anlamı şudur; eğer kalp Allah Teâlâ’dan başkalarından boşaltılırsa, yalnız Yüce Allah ile meşgul olur. Bu da “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur)” tevhîd kelimesi ile kalbin uyum sağlamasıdır. Allah ile, O’nun dışındaki şeylerin (mâsivâ) aynı anda bir kalpte bulunması mümkün olmaz. Çünkü Cenâb-ı Hak, bir insanın göğsünde iki kalp birden yaratmamıştır.[11] Bu sonuncusu, peygamberlerin ve sıddîkların iman Kalbi mâsivâdan arındırmak imanın yarısıdır. İşte böyle bir maddî ve mânevî temizlenmeyle Allah’ın huzuruna duran mü’minin namazı onun mi’racı olur ve onu her türlü fuhşiyattan, haram ve mekruh şeylerden uzaklaştırır,[12] insanın çevresinde mânevî bir zırh oluşturur ve imanını, nefis ve toplumdan gelebilecek zararlara karşı korur.
İSLAM’DA TEMİZLİĞİN ÇEŞİTLERİ
Bu duruma göre taharet ve eş anlamlısı nezafet üç türlü temizlenmeyi kapsamına almaktadır:
a) Beden, elbise ve çevrenin, kir ve pislikten temizlenmesi. Buna necâsetten temizlenme denir.
b) Abdestsizliğin giderilmesi. Buna hadesten temizlenme denir. Boy abdesti, namaz abdesti ve bu ikisi mümkün olmazsa, bunların yerine geçmek üzere teyemmüm abdesti, hadesten temizlenmenin yollarıdır.
c) Kalbin gurur, kibir, ucub, kin, hased, kıskançlık gibi mânevî kirlerden temizlenmesi ve bunun yerine iman, ihlâs, takva ve güzel ahlâkla süslenmesidir.
Dipnotlar:
[1] Müddessir, 74/4. [2] A’râf, 7/31. [3] Bakara, 2/125. [4] Bakara, 2/222. [5] Tevbe, 9/108. [6] A’lâ, 87/14, 15. [7] Müslim, Tahâre, 1; A. İbn Hanbel, IV, 260, V, 342-344 [8] Tirmizî, Edeb, 41. [9] Ebû Dâvud, Salât, 73; Tirmizî, Tahâre, 3. [10] En’âm, 6/91. [11] Ahzâb, 33/4; Gazzalî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn (Terc, Ali Arslan), İstanbul 1971, II, 24, 25; Kimyâ-yı Saadet, Nşr. Erkam Yayınevi, İstanbul 1989, s. 91, 92. [12] Ankebût, 29/45.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
YORUMLAR