İslam’da Üstünlüğün Tek Ölçüsü
İslam’da üstünlüğün ölçüsü nedir? Allah katında en değerli olan insan kimdir? Kısaca İslam’da yegâne üstünlük ölçüsü...
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz toplumdaki “kast sistemi”ni yani sınıf farkını ortadan kaldırdı. Bilâl-i Habeşî önceden bir köleydi. Sonrasında Kâbe’nin üzerinde ezan okuyan bir “Peygamber Müezzini” oldu. Yine Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, âzadlı kölesi Zeyd’in oğlu Üsâme’yi, 20 yaşında olmasına rağmen, kâbiliyetine binâen, ordu kumandanı olarak vazifelendirdi.
ÜSTÜNLÜK ANCAK TAKVADADIR
İslâm’da yegâne üstünlük ölçüsü, “takvâ”dır.
Bir işveren, kimi zaman işçisini azarlar. İşçisi haklı bile olsa cevap veremez. Çünkü cevap verse kendini kapıda bulacağını bilir. Bir mü’min dâimâ düşünecek ki güçlü olmak veya üst mevkîde bulunuyor olmak, kendini alt mevkîdeki din kardeşinden üstün görme hakkını vermez.
ALLAH KATINDA EN DEĞERLİ OLANINIZ
Âyet-i kerîmede buyrulduğu üzere:
“…Muhakkak ki Allah katında sizin en değerli olanınız, en çok takvâ sahibi olanınızdır…” (el-Hucurât, 13)
Bir mü’min hiçbir kardeşine aslâ üstünlük taslayamaz. Çünkü Allah katında yegâne üstünlük ölçüsü “takvâ”dır ve takvâ da kalplerde yüce Mevlâ’nın bir sırrıdır. Kaldı ki insanın ne hâl üzere öleceği, yani son nefesini îmanla verip veremeyeceği, peygamberlerin ve onların müjdelediklerinin dışında herkes için meçhuldür. Bu yüzden en büyük günahlardan biri de “ibâdullâhı istihkār” yani Allâh’ın kullarını küçük görmek sûretiyle kendini beğenmektir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları