'islam'ı Çinleştirme' Planı

Çin'de devletin kontrolündeki İslam Cemiyeti, sosyalist değerlerle uyumlu şekilde "İslam'ın Çinleşmesi" planını duyurdu.

Çin'de devletin kontrolündeki Çin İslam Cemiyeti (ÇİC), "Çin İslamı" kavramını öne sürdüğü toplantıda, ülkenin Müslüman toplumuna "sosyalist değerler” eğitimi vereceğini bildirdi.

Cemiyetten yapılan açıklamaya göre, başkent Pekin’de hafta sonu düzenlenen toplantıya Şanghay kentinin yanı sıra Hunan, Guangdong ve Yünnan eyaletleri ile İç Moğolistan Özerk Bölgesi’ndeki Müslüman toplumundan temsilciler katıldı.

"Ülkemizde İslam'ın Çinleşmesi için 5 Yıllık Çalışma Planı 2018-2022" adlı seminerde, Müslüman toplumuna "Çin Komünist Partisinin (ÇKP) İslam üzerine çalışmalarını sıkı şekilde uygulamaları, İslam'ın Çinleşmesine sadık kalmaları, Çin İslamı ve Çin tipi sosyalizmi teşvik etmeleri" çağrısı yapıldı.

ÇİC Başkanı Yang Faming, toplantıda "sosyalist değerler üzerine dersler ve eğitimlerin verilmesi için ilgili önlemlerin alınması ve geleneksel Çin kültürünün camilerdeki etkinliklere girmesi gerektiğini" ileri sürdü.

Diğer yandan Pekin merkezli Çin İslam Enstitüsü Yardımcı Dekanı Gao Canfu da ÇKP'nin resmi yayın organlarından Global Times gazetesine yaptığı açıklamada, "İslamiyetin Çinleştirilmesi" sürecinde İslamiyette bir değişim olmayacağını savundu. Ancak Gao'nun ifadelerinde "İslam'daki inanç, davranış ve ideolojisinde değişim olmaksızın sosyalist değerlerle uyumlu hale getirilmesi" söylemi bu konuda birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Zira Gao, "sosyalist değerlerle uyumlu" çıkarılacak kitapların bu yıl camilerde okutulacağını açıkladı.

MÜSLÜMANLARA SOSYALİST EĞİTİM VURGUSU

ÇİC, geçen yıl mayıs ayında da ülkedeki Müslümanlara "sosyalist değerleri öğrenme, vatanseverlik ruhunu ilerletme, Çin kültürünü öğrenme; ülke genelindeki camilere de "Çin bayrağını göndere çekmeleri" çağrısı yapmıştı.

Çağrının ardından Müslümanların çoğunlukta yaşadığı bölgelerden Ningşia Hui Özerk Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde birçok camide Çin bayrağı göndere çekilmişti.

Pekin yönetiminin, ülkenin yönetim modeli olarak adlandırdığı "Çin özellikleri taşıyan sosyalizm" kavramını çağrıştıran girişimle alakalı bazı başlıklar Çin basınında yer alırken, detayları ve uygulamanın nasıl yapılacağına ilişkin yol haritası ortaya konulmuyor.

"YASA DIŞI DİNİ EĞİTİM" İDDİASI ÜZERİNE KAPATILAN CAMİLER

Çin'in Yünnan eyaletinin Veyşan ilçesindeki yerel yetkililer, geçen haftalarda üç camiyi "yasa dışı dini eğitim" verildiği gerekçesiyle ibadete kapatmışlardı. Caminin kapatılması için gelen güvenlik ekipleri ile Çinli Müslümanlar (Hui) arasında gerginlik çıkmıştı. Camilerin akıbeti bilinmiyor.

Ülkede ağustos ayında da Ningşia Hui Özerk Bölgesi'nin Veycou kasabasında ülkenin Müslüman grupları arasında çoğunluğu oluşturan Hui Müslümanlarından yüzlercesi, kültür devrimi sırasında yıkılan Veycou Ulu Cami yerine inşa edilen yeni caminin yerel hükümet tarafından yıkılması kararını protesto etmiş, protesto gösterilerinin ardından yerel yetkililer geri adım atmıştı.

MÜSLÜMAN UYGURLARA YAPILAN AYRIMCILIK

Diğer yandan Sincan bölgesinde uzun zamandır "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren ve Müslüman Uygurlar başta olmak üzere bölgedeki bazı etnik unsurların bu tartışmalı kamplara alınmasıyla ilgili uluslararası camiada tepkiler sürüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesinin Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde ağustos ayında düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Müslüman Uygur ve Kazakların yoğun bulunduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin, siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri, siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu açıklamıştı.

Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 3 milyonu bulduğunu iddia ediyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel meclis olarak görev yapan Halk Kongresi, ekim ayında "Sincan Uygur Özerk Bölgesi Aşırıcılıkla Mücadele Düzenlemesi"ni, bölgede mesleki eğitim merkezlerinin kurulmasına izin verilebilecek şekilde revize etmişti.

Pekin yönetimi, bölgedeki insan hakları ihlallerini yalanlarken, kamplarda Müslüman azınlığa "Çince öğretildiğini ve meslek kursları verildiğini" iddia ediyor.

Çin'deki 56 etnik unsurdan 10'u Müslüman. Hui (Çinli Müslümanlar), Kırgız, Kazak, Uygur, Tacik, Tatar, Özbek, Salar, Baoan ve Dongşiang etnik azınlıkları yoğun olarak Çin'in kuzeyi ve kuzeybatısında yaşıyor.

Huilerin ve Uygurların ayrıca Ningşia Hui Özerk Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi adlı iki otonom bölgesi bulunuyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.