İslâmî İlimler Medresesi: Suffe Meclisi

İstanbul’da İlahiyat Fakültesi’nde örgün olarak okuyan erkek öğrencilerin “Klasik Medrese Usûlü” ders aldığı Suffe Meclisi İslâmî İlimler Medresesi 2015-2016 dönemi kayıtları başladı.

Suffe Meclisi İslâmî İlimler Medresesi'ne toplam 20 öğrencinin kayıt yaptırabileceği yeni dönemde 10birinci öğretim”, 10  “ikinci öğretim” öğrencisi alınacağı açıklandı. Programa son başvuru tarihi 30 Ağustos [2015] Perşembe. Mülâkâtlar ise 10 Eylül Perşembe günü saat 10.30'da yapılacaktır.

SUFFE MECLİSİ'NİN GAYESİ

Müstakim bir nesil yetiştirmeyi esas mesele telakki eden Suffe Meclisi İslâmî İlimler Medresesi, Süleymaniye’nin, Selimiye’nin ve Fatih Medreselerinin yeniden neşv-ü nemâ bulmasının yollarını arıyor. Devraldığı mirasın manevi emanetine liyakat göstermeyi gaye edinen; Necip Fazılın “Büyük Doğu” ve Sezai Karakoç’un “Diriliş Ruhuna” sahip gençleri yetiştirmeye, hizmet eden müesseseselere gönül verenlerin adı.

Suffe Meclisi, ibâre ve metnin ifadeye dönüştüğü; ilim, fikir ve hareketleriyle; muhalled eserleriyle; ümmetin problemlerini dert edinmesiyle kadim ulemanın açtığı yolu yön telakki eden bir medrese olma özelliğine sahip. Suffe Meclisi, Hz. Mustafa’nın sünnetini hayatın tüm şubelerine teşmil etme, yıkılmaya ve zedelemeye çalışılan Ehl-i Sünnet omurganın, yeniden hayata hâkim olmasını temin edebilmeye talip olduğunu belirtiyor. Tefsir’de son sözü yine Beydâvîlere, Ebussuudlara; Fıkıh’ta Ebû Hanifelere, Şâfîlere, Serahsîlere; Hadis’te Buhârî, Müslim, Ebû Dâvudlara; Kelam’da Cürcânî, Teftezânîlere vermeyi; Süleymaniye ve Fâtih kütüphanelerine asıl maksadına müncer olarak yeniden girebilmek; hayatı oradan okuyabilmeyi gaye ediniyor.

suffe_meclisi.3

SUFFE MECLİSİ İSLÂMÎ İLİMLER MEDRESESİ’NDE DERSLER

Suffe Meclisi İslâmî İlimler Medresesi, Aziz Mahmut Hüdâyî Vakfı İlmi Araştırmalar Merkezi bünyesinde yer alan, İslâmî İlimlere dair kadim Arapça eserlerin “medrese usûlü”  olarak okutulduğu ve müstakil bir fakülte hüviyeti arz eden ilmi ders halkasıdır.

Muhtevası itibariyle Sarf, Nahiv, Mantık, Belâgât ve diğer âlet ilimlerinin” yanı sıra Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid ve Usûl-ü Fetva gibi “âlî ilimleri” ders olarak okutuluyor. Ders saatleri, birinci ve ikinci örgün eğitimde okuyan talebelerin fakültelerindeki ders saatlerine göre tayin edilmekte olup dersler birinci öğretimler için 16.00; ikinci öğretimler içinse saat 08.30’da başlıyor.

PROGRAMIN İŞLEYİŞİ

Her öğrenim dönemi, sınırlı sayıda yeni talebe alan Suffe Meclisi’nde dersler Ekim başında başlamaktadır ve kış tatilinde 1 hafta; yaz tatilinde 2 hafta olacak şekilde izin yapılıyor. Böylece tüm sene boyunca derslere ara verilmeden devam edilmekte olup 5 senelik program ve müfredata riayet ediliyor. Dersler haftanın 6 günü devam ediyor olup sadece pazar günleri ders yapılmıyor. Talebeler ev iznine 2 hafta aralıklarla çıkıyor. Arta kalan zamanlarını diğer ders arkadaşlarıyla birlikte mütâlaa ile dolduruyorlar.

Böylece, ikinci bir fakülte olarak değerlendirilebilecek Suffe Meclisi, sınırlı zaman olan 5 senelik fakülte sürecini hakkını verecek şekilde ikmal etmeyi hedefliyor.

suffe_meclisi

SEMİNER, SOHBET VE OTURUMLAR

Bunlarla birlikte okullarda tartışılmakta olan ve ilahiyat talebesini yakından ilgilendiren tarihsellik, hermenotik, modernizm gibi mes’elelere dair mülahazalar iki haftada bir defa pazar günleri yapılan “Müesses İslam Nizamına Karşı Modern Zaman Telakkileri” başlıklı seminerlerle ele alınıyor ve  bunlarla ilgili okumalar yapılıyor.

Arapça okunan muhalled eserlerin yanı sıra talebeler sürekli olarak Necip Fazıl, Sezâi Karakoç ve Mehmet Akif gibi iman, fikir ve harekette tecessüm eden ulu kahramanların fikir ufkuna dair okumalar yapmaya teşvik ediliyor.

Suffe Meclisi İslâmî İlimler Medresesi, başkenti İstanbul olan büyük ilim ve fikir atlasının kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve düştüğü yerden kalkabilmesi için kendi karargâhlarımız olan medrese ve kütüphanelerimizi hayata dâhil etmenin ve hayatı yeniden tanzim edebilmenin yollarını arıyor.

ONLİNE BAŞVURU İÇİN TIKLAYINIZ.

Kayıtlar ve dersler hakkında detaylı bilgi ve iletişim için;

Tel: 0.532 176 28 57

E-posta: suffemeclisi@gmail.com

Web: http://ilam.org.tr/birimler/ilam-suffe-meclisi

www.facebook.com/suffemeclisi

www.twitter.com/suffemeclisi

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.