İslamofobi Hastalarına 'islamophobin' İlacı

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), ABD'de özellikle başkan adaylarından Donald Trump'ın konuşmalarıyla yükselen İslamofobi ile mücadele için esprili bir reklam kampanyası başlattı.

Kuruluş tarafından hazırlanan 1 dakikalık reklam videosunda, ABD'lilerin Müslüman komşularına olan şüpheli yaklaşımları esprili bir dille ekrana getiriliyor.

Videoda, bu semptomları gösteren ABD'lilere "Islamophobin" adı verilen sakız öneriliyor. Sakızın görseline de yer verilen reklamda, "Islamophobin, kronik İslamofobisi olanlara iyi gelir. Ürünümüz kör bağnazlık, yersiz Müslüman korkusu, hoşgörüsüzlüğün tedavisinde etkilidir." ifadelerine yer veriliyor.

Reklamda, ABD halkına da hitap edilerek, "Müslümanlardan korkuyor ya da onlardan nefret mi ediyorsunuz? Sizin gibi giyinmeyen, konuşmayan ya da düşünmeyen insanlara şüpheyle mi yaklaşıyorsunuz? Müslüman ya da Müslüman zannettiğiniz birisini görünce aşırı endişeye mi kapılıyorsunuz? Seyahat ettiğiniz uçakta bir Müslüman olmasın diye dua mı ediyorsunuz?" soruları yöneltiliyor.

Videoda, bu sorulara "evet" cevabı verenlere "Islamophobin" sakızının iyi geleceği belirtiliyor.

Reklamda, sakızı çiğneyenlerin Müslüman komşularına ve iş arkadaşlarına bir anda dostça yaklaşmaya başladıkları görülüyor.

CAIR'in internet sayfasında, sakızın bir internet sitesinden temin edilebileceği yazıyor. Sitede ise ürünün şekersiz sakız olduğu belirtiliyor. Fiyatı ise kargo ve vergi hariç 1.99 dolar.

CAIR İcra Direktörü Nihad Awad, ABD medyasına konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Donald Trump ve diğer Cumhuriyetçi başkan aday adaylarının "sorumsuz beyanatları"nın İslamofobiyi artırdığını vurgulayarak, Trump'ın aday olması halinde ayrımcılığın daha da artacağını belirtti.

Kendilerinin buna karşı mücadele kampanyası başlattıklarını ifade eden Awad, Müslüman komşu ya da iş arkadaşının diğer Amerikalıların dostu olduğunu vurgulamaya çalıştıklarını kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.