İsrâ Suresi 74. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
İsrâ Suresi 74. ayeti ne anlatıyor? İsrâ Suresi 74. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
İsrâ Suresi 74. Ayetinin Arapçası:
وَلَوْلَٓا اَنْ ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدْتَ تَرْكَنُ اِلَيْهِمْ شَيْـًٔا قَل۪يلًاۗ
İsrâ Suresi 74. Ayetinin Meali (Anlamı):
Eğer biz sana tam sebât vermemiş olsaydık, onlara çok küçük de olsa bir meyil gösterebilirdin.
İsrâ Suresi 74. Ayetinin Tefsiri:
Mekkeli müşrikler Resûlullah (s.a.s.)’i yaptığı
İslâm tebliğinden vazgeçirmek ve davet ettiği tevhid akîdesinden döndürmek için
ellerinden geleni yapıyorlardı. Hatta zaman zaman İslâm ile şirk ve cahiliye
âdetleri arasında bir uzlaşma yapması hususunda Efendimiz (s.a.s.)’e baskı
uyguluyorlardı. Ancak dediklerini yaptığı takdirde onunla dost olabileceklerini
söylüyorlardı. Bu hedefe ulaşmak için ona çeşitli tekliflerde bulunuyorlardı.
Bu maksatla ona tuzaklar kurdular; mal, makam ve kadın teklif ederek onu baştan
çıkarmaya çalıştılar. Tehdit ettiler, ona karşı iftiralar düzdüler, işkence
yaptılar, müslümanlara karşı içtimâî ve iktisâdî boykot uyguladılar. Hülâsa Allah
Resûlü (s.a.s.)’i dâvasından vazgeçirmek için girmedikleri yol, başvurmadıkları
çare kalmadı.
Bazı rivayetlerin de işaretinden anlaşıldığına göre
belki bu süreçte Resûl-i Ekrem (s.a.s.), müşrikleri İslâm’a ısındırmak ve müslümanlara
emniyetli bir muhit temin etmek gibi güzel niyetlerle müşriklerin bir kısım
tekliflerini müspet karşılamayı düşünmüştü. Bu teklifler, müşriklere ve
putlarına karşı daha yumuşak bir üslûp kullanma, kendilerini dinleme,
liderlerine meclislerde yer açma gibi Peygamberin onları memnun etmesini
sağlayacak, gönüllerini kazanmaya ve neticede İslâm’ın yayılmasına faydalı
olacak işlerdi. En azından bunlar, müslümanların herhangi bir zarar görmesine
sebebiyet vermeyecekti. Ancak bu âyetler Peygamberimiz (s.a.s.)’i ve onun
muazzez şahsında kıyâmete kadar tüm müslümanları bu nevi düşünce, hal ve
davranışlar hususunda son derece dikkatli, gayretli ve uyanık olmaya davet
etmekte; ancak Allah’ın yardımı sâyesinde bu hususta sebât edebileceklerini,
değilse sebat edemeyip az da olsa gönüllerinin o tarafa meyledebileceğini
bildirmekte; bu konuda en küçük bir gönül kaymasının bile ilâhî gazabı
celbedeceğini, hem dünyada hem de âhirette büyük sıkıntılara sebep olacağını
haber vermektedir.
Bu âyetlerin inişinden sonra Resûlullah (s.a.s.): “Allahım!
Göz açıp kapayacak kadar bir süre bile beni nefsime bırakma” diye dua
etmiştir. (Ebû Dâvûd, Edeb 101/5090)
Gerçekten de Allah Resûlü (s.a.s.), bütün zamanların
en şiddetli kâfirleri ve en sinsi münafıklarına karşı dimdik durdu, insanları
İslâm’a davette son derece bir sebat, sabır, cesaret ve şecaat sergiledi.
Döneminin büyük güçlerinin, yahudilik ve hıristiyanlık gibi büyük dinlerin
mensuplarının, kendi kavminin, Ebu Leheb gibi amcasının en sert muhalefetine
rağmen en küçük bir tereddüt, korku ve endişe göstermedi. Tek başına bütün
dünyaya meydan okudu. Neticede İslâm kemâle ererek zafere ulaştı ve tüm dünyaya
yayıldı. Getirdiği dinin doğruluğuna imanı öylesine sağlam, vazifesine itimadı
öylesine sarsılmazdı ki, zamanının şairlerinin, kahinlerinin, başka din
mensuplarının dinî rehberlerinin düşünce ve inançlarından en küçük derecede
olsun etkilenmedi. Bunlar onun kalbinde ve zihninde en ufak bir tesir yapmadı, en
küçük bir şüpheye ve tereddüde yol açmadı. Tam tersine Allah’ın en şerefli
Rasûlü, onların hepsini etkiledi; her milletten ve her dinden insanlar onun
dinine koştu.
Bu âyetler aynı zamanda, inançsızların bütün plan ve
tuzaklarının üstesinden gelebilmek için peygamberler dâhil herkesin, Allah’ın
yardım ve desteğine mutlak mânada muhtaç olduğunu, aksi halde başarının imkânsızlığını
da ifade etmektedir.
Peygamberimiz (s.a.s.)’dan dinî anlamda istedikleri
tavizi koparamayan müşrikler bu kez onları yurtlarından söküp atabilmek için
ellerinden gelen baskıyı devreye soktular:
İsrâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
İsrâ Suresi 74. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...