İsraf Nedir? İsrafın Çeşitleri ve Çözüm Yolları Nelerdir?

HAYATIMIZ

İsraf sadece yemekte arta kalan değildir. İsraf hayatımızın her yerinde olabilir. Peki hayatımıza tesir eden israflar nelerdir ve israf hastalığının çaresi nedir?

Mülk, Allâh’ındır. Kula sadece emâneten verir. Fânîlik hükmünce zaten insan infâk etmediği, harcamadığı malı dünyada bırakır gider. Halkın ifadesiyle; «Kefenin cebi yoktur.»

Yûnus Emre Hazretleri de der ki:

Mal sahibi mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi?

Mal da yalan mülk de yalan,

Var biraz da sen oyalan!..

Necip Fazıl da, dünyanın fânîliğine atıfta bulunarak şöyle söyler:

Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir!

Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir!..

HUSUSİ İMTİHAN NEDİR?

Rezzâk olan Allah, kuluna rızık olarak mal verir. Eğer rızkından fazlasını vermişse, burada hususî bir imtihan vardır. Mülkün sahibi olan Allah, kuluna tasarruf şartları koymuştur:

  • İsraf yok!
  • Cimrilik yok!

İSRAF ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

İsraf denilince sadece çöpe giden ekmekler akla gelmemelidir. Fazladan yenen lokma da israftır. Nefse gereğinden, kâfî miktarından fazla harcanan her şey israftır.

Oburluğu dâimâ tenkit eden Hazret-i Mevlânâ nükteli bir şekilde şöyle buyurur:

“Cenâb-ı Hak, ekmek yiyenlere; «İsraf etmeyin!» buyurdu. Nur yiyenlere; «Fazla yemeyin!» demedi.

Maddî boğazımız belâlara, hastalıklara uğrayış boğazıdır; mânevî boğazımız ise israftan da ileri gidişten de eman bulmuştur!”

Ayrıca darb-ı meselde denilir ki:

“Hayırda israf yoktur! İsrafta hayır yoktur!”

İnsan, şahsiyetini mânevî hasletlerle inşâ eder. Ancak şahsiyetini ikmal edememiş kişiler, maddiyat ile bu aşağılık duygusunu bastırmaya ve şahsiyet noksanını telâfi etmeye çalışırlar. Modalar, reklâmlar ve lüks gibi yaldızlı hülyalara kapılıp, kibir ve debdebeye sığınarak, kendilerini hayran olunacak vaziyette, güçlü, kuvvetli göstermeye çalışırlar. Bu beyhûde bir gayrettir. Çünkü aslolan, karakter ve şahsiyettir. İnsanın gerçek kıymeti, güzel ahlâk ve fazîlettir. Müsrif, hodgâm, egoist ve fırsatçı kişilere aslında kimse hayranlık duymaz. Belki ancak aynı temâyülde olan kişilerin hasedini celbederler.

İSRAFIN ÇARESİ

Deniz suyuyla susuzluk giderilemeyeceği gibi, insanın rûhî ihtiyaçlarını da fânî dünyalıklarla tatmin edebilmesi mümkün değildir. Fânî şeyler dâimâ ızdırâbı artırır. Sonunda da yanık bir nedâmet kalır.

Bu sebeple, israfın çaresi; kanaatkâr, iktisatlı ve sade bir hayat sürerek, elde arta kalan malı infak ve tasadduk etmektir.

Çünkü cimrilik de yasaktır.