İsrail, Gazze'de En Az 710 Bebeği Öldürdü

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun saldırılarında en az 710 bebeği öldürdüğünü duyurdu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023 ila 31 Ağustos 2024 tarihleri arasında İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 34 binden fazla Filistinlinin ismini açıkladı.

Bakanlığın yayımladığı, 7 Ekim 2023-31 Ağustos 2024 tarihlerinde hayatını kaybeden Filistinlilerin kimliklerinin yer aldığı listede İsrail ordusunun öldürdüğü 11 bin 983'ü reşit olmayan, 34 bin 344 Filistinlinin ismine yer verildi.

Listede, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 1 yaş altı en az 710 bebeği öldürdüğüne dikkati çekildi.

Gazze'de öldürülen Filistinlilerin yüzde 60'ı kadın, çocuk ve yaşlı

Gazze'de İsrail saldırılarında öldürülenlerden kimliği tespit edilen kadınların sayısının 6 bin 297 olduğu aktarıldı.

İsrail saldırılarında can veren Filistinlilerden yüzde 60'ını kadınlar, çocuklar ve yaşlıların oluşturduğuna vurgu yapıldı.

Ayrıca listede, 60 yaş üstü 2 bin 734 Filistinlinin ismi de yer aldı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerden çok sayıda kişinin cesedi bombaların etkisiyle eriyor veya İsrail askerlerinin engellemeleri nedeniyle hastanelere ulaştırılamıyor.

Sağlık Bakanlığı, hastanelere ulaştırılan cesetlerin kimlik tespitini yapabilirken, yıkılan binaların enkazında kaybolan, cesedi deforme olan veya engellemeler nedeniyle hastaneye ulaştırılamayan çok sayıda kişi bulunuyor.

Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında 16 bin 795’i çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 226 Filistinli öldü, 95 bin 413 kişi yaralandı ve 10 bin Filistinli de kayboldu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.