İsrail, Gazze’de Yaşlıların Barınma ve Bakımı İçin Hizmet Veren Vefa Hastanesi'ni Bombaladı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde El-Ehli Baptist Hastanesi ile yaşlıların barınma ve bakımı için hizmet veren Vefa Hastanesi'ni bombaladı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, hastaneye topçu ateşiyle saldırı düzenledi.

Saldırıda ölen ya da yaralanan olup olmadığına ilişkin henüz bilgi paylaşılmadı.

El-Ehli Baptist Hastanesi, İsrail ordusunun 27 Aralık'ta Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesini yakarak, hizmet dışı bırakmasıyla kuzeyde hizmet veren tek sağlık merkezi konumunda kalmıştı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kemal Advan Hastanesine yapılan baskının ardından yaptığı açıklamada, Gazze'deki sağlık sisteminin sistematik olarak çökertilmesi, sağlık hizmetine ihtiyaç duyan Filistinliler için bir "ölüm cezası" olduğu belirtilerek, bu dehşetin sona ermesi, sağlık hizmetlerinin korunması ve ateşkesin sağlanması çağrısı yapmıştı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 45 bin 484 Filistinli öldü, 108 bin 90 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail, Gazze'de yaşlıların barınma ve bakımı için hizmet veren Vefa Hastanesi'ni bombaladı

Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail işgal güçleri Gazze kenti güneyindeki Zehra bölgesinde bulunan Vefa Hastanesi'ni bombaladı.

Saldırıda ilk belirlemelere göre 7 kişi hayatını kaybetti, bazıları ağır birkaç kişi de yaralandı.

Gazze Şeridi'nde 1980 yılında kurulan Vefa Yaşlı Bakım Merkezi, yaşlıların barınması ve bakımı konusunda tek hastane olarak biliniyor.

İsrail ordusu Kasım 2023'te de söz konusu hastaneyi bombalamış, saldırıda hastane müdürü Mithat Muhaysin hayatını kaybetmiş, bazı doktor ve hastalar da yaralanmıştı.

İsrail ordusu bugün sabah da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki El-Ehli Baptist Hastanesini topçu ateşiyle hedef almıştı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 45 bin 484 Filistinli öldü, 108 bin 90 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusunun Gazze'de saldırılarını genişletmeye hazırlandığı belirtildi

Öte yandan, İsrailli "Walla" sitesinin ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin kısa bir süre önce, Gazze'deki saldırıların artırılması yönünde hazırlık yapılması talimatı verdiği kaydedildi.

Ordu kaynakları, Filistinli gruplar üzerindeki "askeri baskının" arttırılması için Gazze'ye yoğunlaştırılmış hava saldırıları yapılması talimatının verildiğini ifade etti.

Ayrıca İsrail zırhlı ve istihkam birliklerinin de Gazze'ye konuşlandırılacağı aktarıldı.

Ordunun saldırılarını ve askeri varlığını Gazze'nin hangi bölgelerinde yoğunlaştırmayı planladığına ilişkin detay paylaşılmadı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 45 bin 484 Filistinli öldü, 108 bin 90 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail güçleri, yaklaşık 3 aydır Gazze Şeridi'nin kuzeyini oluşturan Cibaliye, Beyt Lahiya ve Beyt Hanun beldelerine saldırılarını artırarak, sıkı kuşatma uyguluyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde düzenlediği son saldırılarda 2 kişi öldü

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin En-Nasr Mahallesi'nde "Muharib" ailesine ait evi hedef aldı.

Saldırıda 2 kişi öldü ve yaralananlar oldu.

Görgü tanıkları, İsrail donanmasına ait hücum botların, Refah kentinin Akdeniz kıyısında yer alan El-Mevasi bölgesini bombaladığını, Han Yunus kentinin sahiline doğru da yoğun ateş açtığını paylaştı.

Han Yunus'un doğusundaki Abesan kasabasında da bir evin bombalandığı ve 1 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

Gazze'deki Sivil Savunma Birimi, İsrail'in Abesan beldesinde "Eş-Şevvaf" ailesine ait eve saldırısı sonucu çıkan yangının kontrol altına alındığını açıkladı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail topçu birlikleri, Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeydoğusundaki Ed-Dave bölgesi yakınlarını bombaladı.

Ayrıca El-Bureyc Mülteci Kampı'nın doğusunda konuşlanan İsrail güçleri, Nusayrat kampının kuzey batısına top atışı düzenledi, helikopterlerden aynı bölgeye aralıklı ateş açıldı.

Öte yandan Gazze kentinin doğusundaki Zeytun Mahallesi'nde İsrail askerleri ile Filistinli direniş grupları arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı kaydedildi.

İsrail'in yoğun bombardımanla kuşattığı Gazze'nin kuzeyinde onlarca aile mahsur kaldı

İsrail ordusunun, 1 yılı aşkın süredir soykırımını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nin, özellikle son aylarda "etnik temizlik" yaptığı kuzeydeki Beyt Hanun beldesinde onlarca aile mahsur kaldı.

Beyt Hanun halkı, İsrail'in kasabada hedef gözetmeksiniz saatlerdir bomba yağdırdığını ve onlarca ailenin saldırlar altında mahsur kaldığını belirterek, bu durumun halkın bölgeyi terk etmesini veya güvenli bir sığınak aramasını neredeyse imkansız hale getirdiğini anlattı.

Mahsur kalan Filistinliler, beldede sokakların yakıp yıkıldığını ve cesetlerle dolduğunu dile getirdi.

Kasabadaki durumun "felaket" seviyesinde olduğunu aktaran Gazzeliler, sürekli bombardıman nedeniyle katledilenlerin cesetlerinin gömülemediğini, bu nedenle sokaklarda çürümeye terk edildiğini belirtti.

"Sokak hayvanları cesetleri yemeğe başladı"

Adını vermek istemeyen Beyt Hanunlu, İsrail ordusunun bombalayarak, sivil savunma ekiplerinin ulaşmasını engellediği bölgelerde ölenlerin cesetlerinin sokak hayvanları tarafından parçalandığını aktardı.

Sokaklarda gördükleri bazı cesetlerin henüz çürümediğini ancak bazı uzuvlarının olmadığını paylaşan Filistinli, söz konusu cesetlerde eksik uzuvların sokak hayvanları tarafından parçalandığını söyledi.

"Çok kısıtlı olan yiyecek her an tükenebilir"

İsrail'in kasabaya uyguladığı sıkı kuşatma nedeniyle, yiyeceklerinin tükeneceğinden korktuklarını ifade eden Beyt Hanunlar, sınırlı miktarda, yiyecek ve içeceklerinin kaldığını da anlattı.

Kuşatma altındaki Filistinliler, kendilerinin kurtarılması ile yaralıların ve ölülerin cesetlerinin tahliyesi için güvenli geçişlerin sağlanmasının yanı sıra gıda ve tıbbi malzeme temini amacıyla uluslararası kurumların acilen harekete geçmesini istedi.

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

Yaklaşık 15 aydır bölgeye saldırılarını sürdüren İsrail, Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de hava bombardımanını daha da yoğunlaştırmış, 6 Ekim'de de kara saldırısı başlatmıştı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlileri tehdit ederek, boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

"Generallerin planı" Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.