İsrail Gazze'de Zorla Yerinden Edilenlerin Sığındığı İki Okula Saldırı Düzenledi

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin batısında zorla yerinden edilenlerin sığındığı iki okula düzenlediği saldırıda 30 Filistinli hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Gazze'nin batısındaki Nasır Mahallesi'nde yer alan ve zorla yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Hasan Selame ve Nasr okullarına eş zamanlı bir dizi saldırı düzenledi.

Saldırıya hedef olan iki okulda, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile Gazze kentine düzenlediği saldırılarda evleri yıkılan yüzlerce sivilin bulunduğu belirtildi.

Gazze'deki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, saldırıya ilişkin yazılı açıklamasında, saldırılarda çoğu çocuk 30 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin yaralandığını kaydetti, Filistinli yetkili, yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğunu bildirdi.

"Ölenlerin ve yaralananların yüzde 80'i çocuk"

"Katliamda hayatını kaybeden ve yaralananların yüzde 80'inin çocuk olduğunu" kaydeden Basal, İsrail'in Nasr ve Hasan Selame okullarında kelimenin tam anlamıyla bir katliam gerçekleştirdiğini; Gazze kentindeki manzaranın çok zor ve trajik olduğunu ifade etti.

Basal, İsrail'in hiçbir kutsal değere saygı duymadığını ve Gazze'de artık güvenli bir yer olmadığını vurguladı.

Gazze'deki hükümet: İsrail 7 Ekim'den beri 172 sığınma merkezine saldırdı, 1040 kişi öldü

Hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'de iki okulu hedef alarak korkunç bir katliam düzenlediğine işaret edilen açıklamada, "İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana zorla yerlerinden edilen on binlerce kişinin bulunduğu 172 barınma merkezini bombaladı ve hedef aldı." ifadesi kullanıldı.

Bu merkezler arasında, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ve devlete ait 152 okul olduğu ifade edildi.

Zorla yerinden edilen Filistinlilerin bulunduğu bu merkezlere 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda 1040 kişinin yaşamını yitirdiği aktarıldı.

Bu katliamların, "İsrail'in Filistin halkına karşı 10 aydır işlediği suçların devamı" olduğu kaydedildi.

İsrail ordusunun çoğunlukla, okullara sığınan yerinden edilmiş sivilleri ve "güvenli" olduğu iddia edilen alanlarda toplanan sivilleri hedef aldığına işaret edilen açıklamada, bununla mümkün olan en fazla sayıda sivil kaybının sağlanmasının amaçlandığına işaret edildi.

Bu katliamların, sağlık sisteminin çökertildiği, hastanelerin yakılıp- yıkıldığı, sınır kapılarının kapatıldığı insani koşulların felaket düzeyine ulaştığı bir ortamda gerçekleştirildiğine dikkati çekildi.

Açıklamada uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere, uluslararası kuruluşlara ve özgür dünyanın tüm ülkelerine, soykırımı ve Gazze Şeridi'ndeki saldırıları durdurması için İsrail'e ve ABD yönetimine baskı uygulama çağrısı yapıldı.

Hamas: İsrail vahşice katliamlarına devam ediyor

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Terör işgal ordusu, savaş uçaklarıyla Gazze şehrinin batısındaki Nasr ve Hasan Selame okullarını hedef alarak Filistin halkına yönelik vahşice katliamlarına devam ediyor." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in katliamlarla Gazze halkını korkutmayı ve göçe zorlamayı hedeflediğine işaret edilen açıklamada, Filistin halkının "kaya gibi kararlılığı ve direnişiyle" İsrail'in planlarını boşa çıkaracağı ifade edildi.

İsrail'in sivillere yönelik soğukkanlılıkla katliam gerçekleştirdiğini belirten Hamas, uluslararası topluma, Arap ve İslam ülkelerine Filistinlilere yönelik işlenen suçların durdurulması ve "faşist faillerin yargılanması" çağrısında bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.