İsrail Katliamlarında 16 Bin 480 Filistinli Çocuk Öldü

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, "İsrail, Filistinli çocuklara karşı kasıtlı olarak katliamlar gerçekleştiriyor ve geçen 7 Ekim'den bu yana yaklaşık 16 bin 480 Filistinli çocuğu öldürdü." dedi.

Sevabite, AA muhabirine, İsrail ordusunun 11 aydır saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'ndeki çocukların durumuna ilişkin açıklamada bulundu.

İsrail'in kasıtlı olarak çocukları hedef aldığını dile getiren Sevabite, "İşgalci İsrail, Gazze'deki Filistinli çocuklara yönelik kasıtlı, aleni ve kitlesel katliamlar gerçekleştiriyor. Şu ana kadar şehit düşen çocuk sayısı 16 bin 480'i aştı. Bu çocukların arasında savaş sırasında doğup öldürülen 53'ü erkek, 62'si kız 115 bebek var. Bunların da 7'si Gazze'nin kuzeyinden, 26'sı Gazze'den, 62'si Deyr el-Belah'tan, 11'i Han Yunus'tan ve 9'u da Refah'tan." dedi.

"İşgalci İsrail, Filistinli anne-babaları çocuklarının gözleri önünde öldürdü"

Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana 35 çocuğun açlık nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Sevabite, halihazırda 3 bin 500 çocuğun da açlık, kötü beslenme ve İsrail'in sürdürdüğü saldırıları ve kısıtlamaları nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

"Gazze'de 17 binden fazla Filistinli çocuk, anne-babasız veya ikisinden biri olmadan yaşıyor." diyen Sevabite, bu çocukların ebeveynlerinin veya ikisinden birinin İsrail saldırılarında hayatını kaybettiğinin altını çizdi.

Sevabite, "İşgalci İsrail, Filistinli anne-babaları çocuklarının gözleri önünde öldürdü. Çocukların psikolojik durumlarını veya küçük yaşlarını dikkate almadı." şeklinde konuştu.

İsrail ordusunun sınır kapılarını kontrol altına alması ve insani yardım girişini büyük ölçüde engellemesi nedeniyle başta Gazze'nin kuzeyi olmak üzere Gazze Şeridi'nde yiyecek, su, ilaç ve hijyen malzemesi eksikliği yaşanıyor.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, Birleşmiş Milletler (BM) kurumları, Gazze'deki savaşın Filistinli çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkileri olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 binden fazlası çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 139 Filistinli öldü, 92 bin 743 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.