İsrail Ordusu, Gazze Şeridi'nin Kuzeyine Tahliye Broşürleri İle Birlikte Bomba Attı

İsrail güçlerinin evlerini terk etmeleri için broşürler atarak rastgele bombaladığı ve ateş açtığı Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Filistinliler, yanlarına birkaç parça eşya alarak bölgeyi terk etmeye başladı.

İsrail uçakları dün sabah saatlerinde, derhal bölgenin boşaltılması yönünde ifadelerin yer aldığı broşürleri Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinin mahallelerine attı.

İsrail güçleri broşürlerin atılmasıyla eş zamanlı Beyt Lahiya beldesini rastgele havadan ve karadan bombalamaya başladı. Çok sayıda Filistinli İsrail bombardımanında hayatını kaybetti.

Yüzlerce Filistinli yanlarına alabildikleri bazı eşyalarıyla yaşadıkları toprakları terk ederek Gazze'nin kuzeyinden ayrılmaya başladı.

Biri çocuk 11 kişi hayatını kaybetti

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampında Filistinli Sani ailesinin evi hedef alındı.

Saldırıda biri çocuk 2 kişi yaşamını yitirdi.

Gazze kentinin batısındaki Filistin stadyumu yakınlarında toplanan sivillerin hedef alındığı saldırıda en az 4 kişi öldü.

Filistin Aksa televizyon kanalında yer alan habere göre ise kuzeydeki Tel Zater'de yer alan Hayfa Mescidi yakınlarında bulunan Filistinliler keşif uçağının saldırısıyla hedef alındı.

Saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.

Avde Hastanesi, zor koşullarda onlarca yaralıya bakım sağlamaya çalışıyor

Avde Hastanesi Müdürü Muhammed Saliha, AA muhabirine, hastanenin 3 ayı aşkın süredir ciddi ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşadığını söyledi.

Saliha, hastaneyi asgari düzeyde işletmek için çalıştırdıkları küçük jeneratörün dün sabah arızalandığını, bunun üzerine "yakıt tüketimi yüksek olan" büyük jeneratörü kullanmak zorunda kaldıklarını ve ağır yaralı hastalara 4 ameliyat yaptıklarını dile getirdi.

İsrail'in ambulans ekiplerini ve araçları hedef aldığı için yaralıların vatandaşlar tarafından yaya olarak veya ilkel araçlarla hastanelere taşındığını anlatan Saliha, bunun da tıbbi bakımı geciktirdiğini kaydetti.

Hastane Müdürü Saliha, Dünya Sağlık Örgütü'ne, hastaneye yakıt, ilaç, tıbbi malzeme ve gıda yardımında bulunulması için çağrı yaptıklarını bildirdi.

İsrail ordusu tahliye broşürleri atar atmaz rasgele bölgeyi bombaladı

Filistinli yaşlı kadın İntisar Ebu Dragma, AA muhabirine İsrail güçlerinin sabah saatlerinde bölgenin boşaltılması için broşür attığını ve yaşadıkları yeri terk ederek bölgeden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Beyt Lahiya'yı terk edip yorucu bir yolculuktan sonra Gazze kentine ulaşan Dragma, "(İsrail güçleri broşürleri attıktan) Birkaç dakika sonra mahallede bazı genç erkekler İsrail ordusunun hedefi oldu, aralarında çocukların da bulunduğu 10 kişi öldü. Onların vücutları paramparça olmuştu." ifadelerini kullandı.

Hasta eşinin Gazze'nin kuzeyinde İsrail güçlerinin kontrol noktasında alıkonulduğu sırada hayatını kaybettiğini söyleyen Dragma, eşine refakat eden ve yerinden edilen bir Filistinlinin de uzun süre susuz kaldığı için öldüğünü söyledi.

Kalp hastası ve kronik tansiyon ve şeker hastalığı da olan Dragma, "(Eşim) Yolun zorluğuna ve yorgunluğuna dayanamadı ve öldü, artık sadece üç çocuğum kaldı." dedi.

İsrail askerlerinin Batı Şeria’daki baskınlarında 2 Filistinli yaralandı, 2 kişi gözaltına alındı

Filistin Kızılayı, El-Bire kentinin Um Şerayit Mahallesi’nde yaralanan gençlerin hastaneye kaldırıldığını bildirdi.

Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre İsrail güçleri, El-Bire'de 33 yaşındaki Munzir eş-Şeyh Kasım ile 31 yaşındaki Ahmed Casir Ebu Şuşa’yı evlerine baskın düzenleyip arama yaptıktan sonra gözaltına aldı.

İsrail askerleri, Ramallah’ın Nalin beldesi ile Budrus ve Harbesa el-Misbah köylerinde de birçok eve baskın düzenledi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir aydır gıda ve içme suyu yok

Beyt Lahiya'yı terk etmek zorunda kalan adını açıklamayan bir Filistinli de bombardıman ve ölüm korkusuyla yaşadığı evden ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.

Göç sırasında İsrail güçlerinin kontrol noktasında alıkonularak sorguya alındıklarını söyleyen Filistinli, "Burayı nüfusundan arındırıp yeniden işgal etmeyi planlıyorlar." dedi.

Görgü tanıklarının ifadesine göre, yüzlerce Filistinli Gazze Şeridi'nin kuzeyini terk ederek aç susuz yollara düştü.

Bir ayı aşkın süredir Gazze Şeridi'nin kuzeyinde gıda ve içme suyu bulunmadığını kaydeden, bölgeyi terk eden Filistinliler bilinmeze doğru bir yolculuk yaptıklarını ifade etti.

Beyt Lahiya'da enkaz altında kurtarılmayı bekleyen Filistinliler var

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ekiplerin Beyt Lahiya'da İsrail güçlerinin bombaladığı evlerin enkazından çok sayıda imdat çağrısı aldığı belirtildi.

"Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya Projesi bölgesinde, geçtiğimiz günlerde İsrail güçleri tarafından yıkılan bazı evlerin enkazı altında hayatta kalan vatandaşların bulunduğuna dair ihbarlar alıyoruz." ifadelerinin yer aldığı açıklamada, uluslararası insan hakları ve insani yardım kuruluşlarına İsrail güçlerinin sivil savunma ekiplerine bölgede enkaz altında kalanları kurtarmak için çalışma yapmasına izin vermesi konusunda baskı kurması çağrısında bulunuldu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik saldırılarını 5 Ekim'den sonra sıklaştırdı ve bölgeye yardımların girmesini engelleyerek bombaların yanı sıra açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla yaptığı soykırımı şiddetlendiriyor.

Gazze'de yaralılar cerrah eksikliği nedeniyle kurtarılamıyor

İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaralıların cerrah eksikliği nedeniyle kurtarılamadığı belirtildi.

Deyr el-Belah kentindeki Kemal el-Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiyye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun 25 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastaneye düzenlediği baskın sırasında sağlık personelinin çoğunu gözaltına aldığını hatırlattı.

Hastanenin hala abluka altında olduğunu ve sadece iki doktor ve birkaç hemşirenin kaldığını aktaran Ebu Safiyye, "Maalesef cerrahi uzman eksikliği nedeniyle çok sayıda yaralıyı kaybettik. Çoğu vaka cerrahi müdahale gerektiriyor ve sağlık ekipleri gözaltına alındıktan sonra İsrail ordusu cerrahi ekiplerin girişine izin vermedi." dedi.

İsrail'in hedef alması nedeniyle Gazze Şeridi'nin kuzeyinde tek bir ambulansın bile olmadığını dile getiren Ebu Safiyye, bu durumun da hastaneye ulaştırılamadığı için çok sayıda yaralının sokaklarda ölmesine neden olduğunu vurguladı.

Gelişigüzel saldırılar devam ediyor

Hastanenin dün ve önceki gün de gelişigüzel şekilde bombalandığını ifade eden Ebu Safiyye, saldırılarda görevde olan sağlık personeli ve çocukların yaralandığını paylaştı.

Kamal Advan Hastanesi Müdürü, "İsrail bombardımanının durdurulması için dünyaya, uluslararası ve insani kuruluşlara müdahale çağrısında bulunduk ancak maalesef herhangi bir yanıt alamadık." dedi.

Ebu Safiyye, 4 Kasım'da yaptığı açıklamada her yerden üzerlerine kurşun ve top mermisi yağdığını ifade etmiş, hastanede 19'u çocuk, 4'ü yenidoğan olmak üzere 120 hasta ve yaralı bulunduğunu aktarmıştı.

Öte yandan, El-Avde Hastanesi yönetimi yaptığı yazılı açıklamayla DSÖ ve Uluslararası Kızılhaç Komitesinden, hastaneye tıbbi malzeme ve yakıt tedarikinde bulunmalarını istemişti.

Açıklamada, hastaneye 5 Ekim'den bu yana yakıt girmediği ve stokların tükenmek üzere olduğu, sağlık hizmetinin devam etmesi için acil ilaç, tıbbi malzeme, kan ünitesi, gıda ve suya ihtiyaç olduğu vurgulanmıştı.

Kaynak: AA

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.