İsrail'in 268 Gündür Saldırılarını Sürdürdüğü Gazze'de Can Kaybı 37 Bin 877'ye Çıktı

İsrail ordusunun, son 24 saatte Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 43 kişi öldü, 111 kişi yaralandı. Böylelikle Gazze'de can kaybı 37 bin 877'ye çıktı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı, son 24 saatte 43 artarak 37 bin 877'ye yükseldi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 268 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde 3 "katliam" gerçekleştirdiği, söz konusu saldırılarda 43 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 111 kişinin yaralandığı belirtildi.

GAZZE'DE CAN KAYBI 37 BİN 877'YE ÇIKTI

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 37 bin 877'ye, yaralananların sayısının da 86 bin 969'a yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında cesetlerin bulunduğu ancak İsrail'in engellemeleri nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İSRAİL'İN GAZZE'YE GECE BOYU DÜZENLEDİĞİ SALDIRILARDA ÇOK SAYIDA FİLİSTİNLİ ÖLDÜ

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 268. gününde de devam ediyor.

İsrail ordusunun gece boyunca Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerine düzenlediği saldırılarda çok sayıda kişi öldü ve yaralandı.

İsrail, halkı zorla aç ve susuz bırakarak büyük bir insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına 268. gününde de devam ediyor.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde Zarub ailesine ait bir evi hedef aldı. Saldırıda, aralarında çocukların da bulunduğu 6 kişi hayatını kaybetti, bazıları da yaralandı.

İsrail topçu birliklerinin de Refah'ın güney bölgelerini yoğun şekilde bombalaması sonucu ölen ve yaralananlar oldu.

Refah kentinin batısında yer alan Tel es-Sultan ve Suudi mahallelerinde patlamalar ve yoğun silah sesleri duyuldu.

İsrail savaş uçakları, Han Yunus kentinin doğusundaki Absan ve Huzaa beldelerini de hedef aldı. Saldırıda ölen ve yaralananlar oldu.

İsrail ordusunun, Gazze şehrinin doğusundaki Derec Mahallesi'nde bir evi bombalaması sonucu ölen ve yaralanan kişiler oldu.

İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze kent merkezindeki Tuffah, Şucaiyye ve Sabra mahallelerini yoğun şekilde bombaladı.

Şucaiyye Mahallesi'ne giren İsrail güçleri, insansız hava araçlarından (İHA) ateş açılmasıyla eş zamanlı Şehitler Camii yakınındaki evlerde bulunan çok sayıda aileyi kuşatma altına aldı.

İSRAİL, İŞGAL ALTINDAKİ BATI ŞERİA'DA BİR EVİ FÜZEYLE VURDU: BİR FİLİSTİNLİ ÖLDÜ

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Tulkerim'de bir evi bombalaması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin devlet televizyonunda yer alan habere göre, İsrail ordusu Tulkerim kentindeki Nur Şems Mülteci Kampı'nda Filistinlilere ait bir evi füzeyle vurdu.

Menşiyye Mahallesi'nde bulunan eve düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre bir Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Yaralılar arasında çocukların da bulunduğu bilgisi verildi.

İSRAİL ASKERLERİ, İŞGAL ALTINDAKİ BATI ŞERİA'DA 20 FİLİSTİNLİYİ GÖZALTINA ALDI

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği baskınlarda 20 Filistinliyi daha gözaltına aldı.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın Nablus, El Halil, Tulkerim ve Kudüs kentlerinde baskınlar düzenlediği belirtildi.

Bu baskınlarda aralarında eski tutukluların da bulunduğu 20 Filistinlinin gözaltına alındığı, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısının ise 9 bin 450'ye ulaştığı aktarıldı.

İsrail askerlerinin baskınlar sırasında gözaltına aldığı Filistinlileri ve ailelerini darbettiği, evlerine zarar verdiği ve doğrudan ateş açtığı ifade edildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te, 7 Ekim'den bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 553 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

GAZZE'DEKİ SAĞLIK BAKANLIĞI: YAKITIN TÜKENMESİ NEDENİYLE HASTANELER 48 SAAT İÇERİSİNDE HİZMETLERİNİ DURDURACAK

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in aylardır devam eden saldırılarının sonucu yakıtın tükenmesi nedeniyle 48 saat içerisinde bölgedeki hastane ve oksijen istasyonlarının çalışmalarını durduracağı konusunda uyardı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yakıt girişine izin vermemesi nedeniyle jeneratörleri çalıştırmak için gereken yakıtın tükenmek üzere olduğu kaydedildi.

Gazze'nin genelinde geride kalan hastane, sağlık merkezi ve oksijen istasyonlarının gerekli yakıtın tükenmesi sonucu 48 saat içinde hizmet dışı kalacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Bakanlığın mevcut yakıtın idareli kullanılması için aldığı sıkı önlemlere rağmen, yakıtın tükenmek üzere olduğu aktarıldı.

İlgili tüm uluslararası ve insan hakları kuruluşlarına, Gazze'deki hastaneler için gerekli yakıtın yanı sıra jeneratör ve yedek parçalarının sağlanması için acilen müdahale etmeleri çağrısında bulundu.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye, 28 Haziran'daki açıklamasında jeneratörleri çalıştıracak yakıt olmaması sebebiyle hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağı konusunda uyarmıştı.

Ebu Safiye, yakıt olmaması durumunda Gazze'nin kuzeyindeki tek hastanenin hizmet dışı kaldığını ilan edeceklerini; bunun, kuvözde bebeklerin ve hastaların ölmesi anlamına geldiğini belirtmişti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 834 Filistinli öldü, 86 bin 858 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.