İsrail'in 356 Gündür Saldırılarını Sürdürdüğü Gazze'de Can Kaybı 41 Bin 534'e Yükseldi

İsrail, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 41 bin 534'e yükseldi.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail savaş uçakları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin merkezinde Kellab ailesine ait bir evi bombaladı.

Saldırı sonucu yıkılan evin enkazından bir kişinin cenazesi ile çok sayıda yaralı çıkarılarak şehirdeki Nasır Tıp Kompleksi'ne nakledildi.

Bu arada sağlık yetkilileri de İsrail savaş uçaklarının Han Yunus şehrinin doğusundaki gümrük kontrol bölgesinde de bir evi bombalaması sonucu çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını bildirdi.

Sağlık yetkilileri, enkaz altında hala çok sayıda kişinin kayıp olduğunu ifade etti.

İsrail savaş uçağı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki El-Yefaviyye Caddesi'nde bir evi hedef aldı.

Ambulans ve kurtarma ekipleri, saldırı sonucu hayatını kaybeden 1 kadının cenazesi ile 9 yaralıyı yıkılan evin enkazından çıkardı.

İsrail savaş uçağının Cibaliya kasabasında Es-Sehhar ailesine ait bir evi bombalaması sonucu da çok sayıda kişi yaralandı.

Cibaliya'daki saldırılarda ölen ve yaralananların hepsi Cibaliya Mülteci Kampındaki Şehit Kemal Advan Hastanesi'ne nakledildi.

Can kaybı artıyor

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 356 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde "4 katliam" gerçekleştirdiği, bu saldırılarda 39 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 86 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 41 bin 534'e, yaralı sayısının da 96 bin 92'ye çıktığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da bazı kent ve beldelere baskınlar düzenledi

Öte yandan İsrail ordusu, işgal altındaki BatıŞeria'da bazı kent ve beldelere baskın düzenledi, çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri El-Bire ve El-Halil kentlerine, Ramallah'ın batısındaki Safa, Nablus'un batısındaki Beyt Maa beldelerine baskınlar düzenledi ve bu bölgelerde birçok eve zorla girdi.

İsrail askerleri baskın sırasında aralarında eski tutukluların da bulunduğu en az 5 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail güçleri, Safa beldesinde de 17 Eylül'den bu yana gözaltında bulunan Filistinli Ganim Alkam'ın dükkanlarını ve matbaasını basarak, havaya uçurdu.

Batı Şeria'nın güneyindeki El-Halil kentinde çok sayıda beldeye de İsrail askerlerince baskınlar düzenlendi ve çok sayıda Filistinli gözaltına alındı.

İsrail güçleri ayrıca Cenin kentine ve Cenin Mülteci Kampı'na 18 saat süren baskının ardından bölgeden çekildi. İsrail ordusuna ait buldozerler bölgede altyapıya zarar verirken, İsrail askerleri de bölgede 6 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail ordusunun Beyrut’ta düzenlediği hava saldırısında 2 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

İsrail ordusunun Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği hava saldırısında ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 15 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine hava saldırısı düzenledi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre saldırıda ilk belirlemelere göre 2 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında bulunan bir kadınının durumunun ağır olduğu bildirildi.

Saldırı Beyrut'un güneyinde yer alan ve Hizbullah’ın kalesi olarak bilinen Dahiye'deki bir noktaya üç füzeyle düzenlendi.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail ordusu şu anda Beyrut'a saldırılar düzenliyor." ifadelerine yer verildi.

İsrail ordu radyosunun haberine göre, saldırıda Hizbullah'ın silahlı insansız hava aracı (SİHA) biriminden sorumlu komutanı hedef alındı. Hizbullah'tan konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

İsrail devlet televizyonu KAN, saldırıda F-35 savaş uçağının kullanıldığını bildirdi.

Lübnan resmi haber ajansı NNA ise saldırının Dahiye'de işlek bir cadde üzerindeki 10 katlı apartmanın bir dairesine düzenlendiğini bildirdi.

İsrail'in bu son saldırısı, bir hafta içinde Beyrut'un Dahiye Mahallesini hedef alan dördüncü hava saldırısı olarak kayıtlara geçti.

Sosyal medyada, İsrail'in hedef aldığı binadaki bir dairenin hasar aldığı görüntüler paylaşıldı.

İsrail ordusunun Gazze’de sığınmacıların bulunduğu okula düzenlediği saldırıda 15 kişi öldü

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu hedef aldığı saldırıda ilk belirlemelere göre 15 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı.

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı açıklamada, İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki Faluce bölgesinde yer alan Hafsa binti Ömer Okulu'nu bombaladığını belirtti.

Basal, yerlerinden edilen Filistinlilerin bulunduğu okula düzenlenen saldırıda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 15 Filistinlinin hayatını kaybettiğini aktardı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı ise saldırıda ilk belirlemelere göre 22 kişinin yaralandığını bildirdi.

Gazze'deki Filistin hükümeti, İsrail'in gönderdiği 88 cenazeyi teslim almaya başladı

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hükümet adına Sağlık Bakanlığı, cenazeleri teslim almak için uzman bir komite oluşturdu. Çarşamba günü cenazeleri teslim almayı reddettik çünkü uluslararası protokoller izlenmeden getirildiler." dedi.

Sevabite, "İşgal güçleri, cenazeleri herhangi bir uluslararası, Arap veya yerel denetim olmaksızın ve şehitlerin kimlikleri, yaşları, cinsiyetleri ya da hangi bölgelerden kaçırıldıkları gibi bilgileri vermeden, uluslararası protokollere uymadan getirdi. Bu yüzden dün cenazelerin teslim alınmasını kabul etmedik." diye konuştu.

Ayrıca Sevabite, hükümetin, konteynerin iadesi konusunda İsrail ile koordinasyon sağlamak için Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ni sürece dahil etmeye çalıştığını, ancak komitenin bu işlemi uluslararası protokollere uymadığı için reddettiğini açıkladı.

Sevabite, "Bu şartlar altında hükümet, şehitlerin onuruna yakışır şekilde cenazeleri teslim almak için ilgili taraflardan oluşan bir komite oluşturma kararı aldı ve bugün konteyner teslim alındı. Resmi prosedürler tamamlandıktan sonra cenazeler defnedilecek." ifadelerini kullandı.

Sevabite, ekiplerin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde cenazelerin defni için toplu mezarlar hazırlamaya başladığını söyledi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite, dün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cansız bedenlerin, Filistin ya da uluslararası herhangi bir yetkiliyle koordinasyon kurulmaksızın, tam bir küstahlık ve büyüklenmenin yanı sıra ölüye karşı saygısız ve insanlık dışı bir tavırla konteynerle gönderildiğini söylemişti.

Sevabite, Gazze'deki Filistin hükümetinin teşhis edilebilmeleri için tüm cesetlerle ilgili veri ve bilgiler verilene kadar cansız bedenleri İsrail tarafına iade etme kararı aldığını dile getirmişti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından dün yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin, Gazze'ye içinde 88 cenazenin bulunduğu bir konteyner gönderdiği; Tel Aviv'in İsrail'in konteynerdeki cenazelerin kimlikleri, yaşları, cinsiyetleri ve nerede öldükleri gibi hiçbir bilgiyi vermediği belirtilmişti.

Yakınları tarafından teşhis edilebilmeleri için tüm bilgiler verilene kadar cenazelerin teslim işlemlerinin durdurulduğu kaydedilmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.