İsrail'in Gazze'de "Güvenli" İlan Ettiği El-Mevasi'deki 5 Katliamında 217 Kişi Öldü

İsrail ordusunun 7 Ekim'den beri devam eden saldırılarıyla sağlık sistemini çökerttiği bölgede, mayıs ayından beri düzenlediği söz konusu bombardımanlarında 635 Filistinli de yaralandı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde "güvenli bölge" ilan ederek yüz binlerce insanı zorla göç ettirdiği Han Yunus'un el-Mevasi bölgesinde gerçekleştirdiği 5 katliamda, 217 Filistinli hayatını kaybetti, 635'i de yaralandı.

Akdeniz kıyısında hayata tutunmanın koşullarından yoksun kumsal Mevasi bölgesi, İsrail ordusunun 7 Ekim'den beri devam eden ağır bombardımanıyla göçe zorladığı 1,7 milyon Filistinlinin sığınma merkezi haline gelmiş durumda.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı el-Mevasi'yi "güvenli bölge" ilan etmesine rağmen, mayıs ayından beri bölgede 5 katliam gerçekleştirdi.

Bölgede az 217 sivilin yaşamını yitirmesine ve 635'inin yaralanmasına yol açan İsrail saldırıları, Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı örgütlerin yanı sıra uluslararası camianın tepkilerine neden oldu.

İsrail, 6 Mayıs'ta yüz binlerce Filistinlinin sığınmak mecburiyetinde kaldığı Gazze Şeridi'nin Refah bölgesine kara saldırılarını başlatarak, yerinden edilmiş buradaki insanları Mevasi bölgesine sürdü.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'tan başlayarak Refah kentine doğru 12 kilometre uzunluğundaki Mevasi bölgesi, Akdeniz kıyısında bir kilometre mesafede basit naylon ve kumaştan yapılan çadırlarla Filistinlilerin yeni sığınağı oldu.

Ancak Mevasi, Tel Aviv'in "güvenli bölge" iddiasıyla insanları zorla göç ettirdiği halde İsrail ordusunun ağır bombardımanına hedef oluyor.

İsrail ordusu, Mevasi'de gerçekleştirdiği 5 korkunç katliamın yanı sıra topçu atışı veya roketli saldırılarla da onlarca can kaybına neden oldu.

Mevasi'deki son katliamda 40 sivil öldü

İsrail ordusu, 10 Temmuz Salı günü savaş uçaklarıyla Mevasi'deki sivillerin çadırlarını bombaladı. Dev bombaların kullanıldığı saldırıda en az 40 Filistinli öldü, 60 kişi yaralandı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, AA'ya yaptığı açıklamada, saldırı sonucu kumların altında onlarca kayıp kişinin olduğunu belirtti.

İsrail ordusu ise söz konusu saldırıyı, "Savaş uçakları Han Yunus'taki insani bölgede kamufle olmaya çalışan Hamas unsurlarına saldırdı." ifadeleriyle üstlendi.

Filistinli grupların ve bölgesel tepkilere neden olan İsrail hava saldırısı, Mevasi'de onlarca can kaybı ve dev bir çukura yol açtı.

Bölgedeki Filistinli siviller, İsrail savaş uçaklarının kullandığı dev bombalarla Mevasi'nin cesedi henüz bulunamayan insanlara toplu mezar olduğunun belirtti.

16 Temmuz'daki saldırıda 17 Filistinli öldü

Han Yunus kentine bağlı Mevasi bölgesi, 16 Temmuz'da da İsrail insansız hava araçlarının (İHA) hedeflerine maruz kaldı.

İsrail'in Mevasi'deki el-Attar Caddesi'ne düzenlediği hava saldırılarında en az 17 sivil öldü, 26 kişi yaralandı.

13 Temmuz'daki katliamda 90 kişi öldü

İsrail ordusunun el-Mevasi bölgesine 13 Temmuz'da düzenlediği bir dizi hava saldırısı sonucu 90 sivil öldü, 300'den fazlası yaralandı.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 13 Temmuz'daki katliamda ölen ve yaralananların yarısını kadın ve çocuklar oluşturdu.

Gazze'deki hükümet, İsrail'in 7 Ekim'den beri devam eden saldırılarıyla sağlık sistemini çökertmesi hasebiyle Mevasi bölgesine yönelik hava saldırılarıyla yapılan katliamda yaralanan 300 vakayı karşılayacak hastane olmadığını açıkladı.

İsrail ordusu ise her zaman olduğu gibi hava saldırılarıyla "Hamas unsurlarını hedef aldıklarını" iddia etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Mevasi'deki hava saldırılarıyla Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed ed-Dayf ve yardımcısı Rafi Selame'yi hedef aldıklarını öne sürdü.

Hamas, İsrail makamlarının açıklamalarını yalanladı.

26 Mayıs katliamında 45 sivil öldü

Filistin Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, İsrail savaş uçakları, 26 Mayıs'ta Mevasi bölgesindeki yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırlara düzenlediği hava saldırılarında 23'ü kadın ve yaşlı olmak üzere 45 kişi hayatını kaybetti, 249 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, söz konusu katliamı üstlenmekten kaçınarak bölgeye herhangi bir saldırı düzenlemediklerini ileri sürdü.

Hamas'tan yapılan açıklamada ise "Siyonist düşman, Refah'ın batısındaki yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırları bombalamaya devam ediyor. Bölgede yaptığı katliamda onlarca kişi şehit düştü ve yaralandı." ifadeleri kullanıldı.

22 Haziran'daki saldırada 25 Filistinli öldü

İsrail'in 22 Haziran'da, "güvenli bölge" diye Filistinlilerin zorla göç ettirildiği Mevasi bölgesine düzenlediği saldırılarda ise 25 sivil yaşamını yitirdi.

Haziran ayındaki saldırı ayrıca çadırlarda yangına yol açarak yeni bir göçe sebep oldu.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 715’i çocuk, 11 bin 308’i kadın olmak üzere 41 bin 20 Filistinli öldü, 94 bin 925 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail'in Gazze'de BM okuluna düzenlediği saldırıda 18 kişi öldü

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yerinden edilen sivillerin sığındığı Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ait bir okula düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu 18 kişi öldü, 18 kişi yaralandı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Nusayrat Mülteci Kampı'nda UNRWA'ya ait El-Cauni Okulunu bombaladığı belirtildi.

Saldırıda aralarında çocuklar ve UNRWA çalışanlarının da bulunduğu 18 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Yerinden edilmiş 5 binden fazla sivilin bulunduğu El-Cauni Okuluna düzenlenen bu saldırının "korkunç, vahşi bir katliam" olduğu vurgulandı.

İsrail, Nusayrat Mülteci Kampı'nda 18'den fazla okul ve barınma merkezini bombaladı

Gazze'deki soykırım savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Nusayrat Mülteci Kampı'nda 18'den fazla okul ve barınma merkezini bombaladığı aktarıldı.

Açıklamada ayrıca dünyaya Gazze'de yerinden edilenlere ve sivillere karşı devam eden bu suçlara tepki gösterilmesi çağrısı yapıldı.

İsrail aynı okulu 5. kez vurdu

Öte yandan Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada ise El-Cauni Okuluna düzenlenen saldırıda ölenler arasında kadın ve çocukların da olduğu, 18 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada ayrıca, bunun İsrail ordusunun aynı okula düzenlediği 5. saldırı olduğu vurgulandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.