İsrail'in Gazze'deki El-Bureyc Ve El-Megazi Kamplarına Düzenlediği Saldırılarda 15 Kişi Öldü

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc ve El-Megazi mülteci kamplarına düzenlediği hava ve topçu saldırılarında 15 Filistinli hayatını kaybetti.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, savaş uçakları ve topçu atışları eşliğinde El-Bureyc Mülteci Kampı'na karadan giriş yapmaya çalışıyor.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, savaş uçaklarının El-Bureyc Mülteci Kampı'na saldırı düzenlediği belirtildi.

Hava saldırılarının "Hamas'a ait hedeflere yoğunlaştığı" iddia edilen açıklamada, eş zamanlı olarak İsrail ordusunun istihbari talimatlar ışığında karadan Bureyc'de "hassas operasyon" gerçekleştirdiği öne sürüldü.

Bölgedeki AA muhabirinin görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre, İsrail ordusu, Bureyc'e girişle eş zamanlı şekilde hava saldırıları ve topçu atışları da gerçekleştiriyor.

Bureyc yakınlarındaki El-Megazi Mülteci Kampı da uzun süre İsrail topçularının yoğun bombardımanına maruz kaldı.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail ordusunun, El-Bureyc ve El-Megazi mülteci kamplarına düzenlediği saldırılarda 15 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.

Gazze'ye acil sahra hastaneleri kurulması çağrısı

Yaralıların Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildiği belirtilen açıklamada, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki hastanenin yaklaşık 1 milyon insana hizmet vermeye çalıştığı daha fazla yaralıyı kaldıracak kapasitesinin kalmadığı ifade edildi.

Dünya Sağlık Örgütü'ne yapılan çağrıda Aksa Şehitleri Hastanesi'ne gitmeleri istenirken, uluslararası örgütlerden ve kurumlardan da Gazze'de sahra hastaneleri kurmaları istendi.

El-Bureyc Mülteci Kampı'na girmeye çalışan İsrail ordusu ise bölgedeki Filistinli silahlı direniş güçlerinin mukavemetiyle karşılaştı.

Yüzlerce Filistinli yeniden göç yolunda

Öte yandan İsrail saldırılarının aralıksız şekilde sürdüğü El-Bureyc Mülteci Kampı'ndan yoğun duman ve sis yükselirken, yüzlerce Filistinlinin bölgeden Nusayrat Mülteci Kampı'na ve Deyr el-Belah'a göç ettiği aktarıldı.

El-Bureyc Mülteci Kampı'na saldırılara ilişkin sosyal medyada yayılan paylaşımlarda, ölen küçük oğlunu kucağına alan Filistinli bir babanın "Hasan Asel, şehit oldu, Hassun Asel şehit oldu.." şeklindeki haykırışları yürekleri parçaladı.

İsrail savaş uçaklarının, gece boyu düzenlediği saldırılarda, El-Bureyc Mülteci Kampı'nda sivillerin yaşadığı 5 binayı vurduğu bildirilmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.