İsrail'in Gazze'ye Düzenlediği Saldırılarda Onlarca Sivil Daha Şehit Oldu

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik dün gün boyunca devam eden hava saldırıları sonucu 43 sivilin hayatını kaybettiği bildirildi.

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırılarının yol açtığı can kayıplarına dikkati çekti.

İsrail ordusunun Gazze vilayetinin farklı noktalarına düzenlediği 5 hava saldırısında 3'ü çocuk en az 18 sivilin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığını aktaran Basal, Gazze Şeridi'nin orta kesimine yönelik 4 hava saldırısında da 12 Filistinlinin öldüğünü belirtti.

İsrail savaş uçaklarının güneydeki Han Yunus kentinde de 3 noktayı bombaladığına işaret eden Basal, bu hava saldırılarında en az 13 sivilin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda kişinin yaralandığını ifade etti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 589'u çocuk, 10 bin 980'i kadın olmak üzere 40 bin 435 Filistinli öldü, 93 bin 534 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusunun Batı Şeria'da düzenlediği baskında 1 Filistinli öldü, 3'ü yaralandı

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine İsrail askerlerinin baskın düzenlediği belirtildi.

Açıklamada, İsrail'in düzenlediği baskında 1 kişinin öldürüldüğü ve 3 kişinin yaralandığı ifade edildi.

Filistin devlet radyosunun haberinde de İsrail askerlerinin Cenin kentine düzenlediği baskından sonra çatışma seslerinin geldiği aktarıldı.

İsrail'in Gazze kentine saldırısında 3'ü çocuk 4 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü'nün açıklamasına göre, İsrail ordusu, Gazze kentinin güneybatısında yer alan Tel Heva mahallesinde bir apartman dairesini bombaladı.

Saldırı sonrası enkazda 3'ü çocuk 4 Filistinlinin cansız bedeni ile yaralı 3 kişiye ulaşıldı.

Sivil savunma ekipleri enkazda arama-kurtarma çalışmalarına devam ediyor.

Yerel medyada yer alan haberlere göre saldırı İsrail ordusuna ait savaş uçağıyla gerçekleştirildi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 10 ayı aşkın sürede çoğunluğu kadın ve çocuk can kaybının 40 bini her geçen gün aştığı insanlık felaketi gün geçtikçe derinleşiyor.

BM: İsrail, Gazze'deki hastanelere yakıt ikmalini son bir haftada 5 kez reddetti

BM Genel Sekreter Sözcüsü Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki insani durum hakkında gazetecileri bilgilendirdi.

Dujarric, "O bölgedeki (Gazze'nin kuzeyindeki) hastanelere yakıt sağlama planları, son bir haftada 5 kez erişimin reddedilmesiyle sonuçlandı ve bazı hastaneler 10 günden fazla bir süre boyunca yeni yakıt tedarikinden mahrum kaldı." dedi.

İsrail'in tahliye kararları aldığını hatırlatan Dujarric, sürekli yerinden edilmeler sonucu, Gazze'nin güneyinde aşırı kalabalık oluştuğunu aktardı.

Dujarric, ayrıca çocuk felci aşılarının uygulanması kapsamında 1000'den fazla sağlık çalışanı ve gönüllüyü bölgedeki 11 sağlık merkezine yerleştirme ve eğitme çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı.

Sözcü, aşı kampanyasının ilk turunda Gazze'deki 10 yaş altı 640 binden fazla çocuğun en az yüzde 95'ine ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti.

İnsan Hakları İzleme Örgütünün (Human Rights Watch) Filistinli sağlık çalışanlarının işkence ve gözaltına alınmasıyla ilgili raporu hakkındaki soruya Dujarric, "Bunu son derece dikkatli bir şekilde takip edeceğiz." sözleriyle cevap verdi.

Dujarric, "7 Ekim'den bu yana sivillere yönelik tüm ihlallerin hesap verebilirliğinin sağlanması gerektiğini" vurguladı.

BM, Güvenlik Konseyinin reform sürecini sonuca ulaştıracağından umutlu

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Güvenlik Konseyinin üye sayısının artırılması ile ilgili soruya, "Genel Sekreter (Antonio Guterres), üye devletlerin, bilgelikleriyle, Güvenlik Konseyi reform sürecini bir sonuca ulaştıracaklarından çok umutlu." diye cevap verdi.

Dujarric, Guterres'in, son zamanlarda, reform ihtiyacı konusunda, özellikle de Güvenlik Konseyinde "Afrika ülkeleri için bir koltuk bulma ihtiyacı konusunu yüksek sesle" dile getirdiğini belirtti.

Güvenlik Konseyinin daimi üyelik yapısının "1945 dünyasının bir yansıması" olduğunu hatırlatan Dujarric, o dönemde Afrika ülkelerinin çoğunun "sömürge yönetimleri altında acı çektiğini", bu nedenle Konsey mimarisi müzakere edilirken "masada olmadıklarını" ve mevcut yapıda temsil edilmediklerini kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.