İsrail'in Gazze'ye Saldırıları 18. Gününde Artarak Devam Etti

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmasının ardından, İsrail'in Gazze'ye saldırıları şiddetlenerek sürüyor.

İsrail uçakları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin Cebaliya, Şeyh Rıdvan, Han Yunus ve Eş-Şati Mülteci kampları ile Beyt Lahiya ve Refah'ta sivillerin evlerini hedef aldı.

Filistin haber ajansı WAFA'nın sağlık kaynaklarından naklettiği haberde, Han Yunus'taki saldırıda, aralarında çocukların da olduğu en az 23 kişinin öldüğü, 45 kişinin yaralandığı belirtildi. Enkaz altında hala çok sayıda kişi olduğu ve çalışmaların devam ettiği aktarıldı.

Refah kentindeki saldırılarda ise en az 30 Filistinli yaşamını yitirdi.

Cebaliya ve Eş-Şati mülteci kampları ile Beyt Lahiya'daki saldırılarda da çok sayıda ölü ve yaralı olduğu ifade edildi. Cebaliya Beled bölgesinde ise El-İhsan Camisi, saldırılar sonucu tamamen yıkıldı.

Gazze'de 2 bin 360'ı çocuk ve 1292'si kadın olmak üzere 5 bin 791 kişinin öldü

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.

İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 360'ı çocuk ve 1292'si kadın olmak üzere 5 bin 791 kişinin öldüğünü, 16 bin 297 kişinin yaralandığını duyurdu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90'ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.

Çatışmalarda 20'si Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci yaşamını yitirdi.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 39 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil öldü.

Gazze'deki Endonezya Hastanesinde elektrik sorunu

Öte yandan, bölgedeki sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, yakıt tükendiği için Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesinde elektrikler kesildi. Elektrik olmaması nedeniyle hastaların ölüm riskiyle karşı karşıya kaldığı ifade edildi.

Quds Press haber ajansının haberine göre Hamas Hareketi, yazılı açıklamasında, hastanede yakıtın bitmesi sebebiyle yaşanan elektrik kesintisini insanlık suçu olarak niteleyerek Arap ülkelerine, İslam dünyasına ve Birleşmiş Milletlere (BM), yakıt tedariki için çağrıda bulundu.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari ise uluslararası toplumun Gazze'ye yakıt tedarik edilmesine ilişkin çağrılarına rağmen "Gazze'ye yakıt girişine izin verilmeyeceğini" yineledi.

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın birçok kentine basın düzenledi

Filistin haber ajansı WAFA'nın aktardığı gelişmelere göre İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenledi.

Kudüs'ün kuzeydoğusundaki Caba beldesinde evlere giren İsrail güçleri, evleri boşalttıktan sonra teftiş yaptı, köyde insanların dolaşmasına engel oldu.

Nablus kentinin kuzeybatısındaki Burka beldesine büyük bir askeri grupla baskın düzenleyen İsrail güçleri, beldeye yoğun silah atışlarıyla giriş yaptı, evlerde aramalarda bulundu.

İsrail güçleri, Cenin kentinin güneyindeki Yabed beldesine de büyük bir grup askerle baskın düzenledi. El-Arka köyü ve el-Cilme kontrol noktasında İsrail güçlerinin girişi, Filistinliler tarafından engellenmeye çalışıldı.

Öte yandan Kalkiliye kenti kuzey girişinde yaşanan kargaşada, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu elinden yaralanan Filistinli genç hastaneye kaldırıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.