İsrailoğulları Kur’an’da Nasıl Anlatılıyor?

Sorularla İslam

Yahudilik ve İsrailoğulları, Kur’an-ı Kerim’de nasıl anlatılıyor?

Kur’ân kıssaları, geçmiş kavimlerin inanç, tutum, davranış, aile ve sosyal hayatlarından kesitler anlatarak irşad ve îkazda bulunur. Günümüzde hâlen isyan ve zulümleri devam eden İsrâiloğulları’nın kıssası, bunların en önde gelenleridir.

İSRAİLOĞULLARI KUR’AN’DA NASIL ANLATILIYOR?

Genel olarak A‘râf sûresinde İsrâiloğulları’nın “Yahudileşme” süreci, Bakara ve Mâide sûrelerinde de nehyedilen davranışlara karşı tutum ve davranışları bildirilir.

Hanif dininden gelip soyları Hazret-i Yâkub’un oğullarına uzanan İsrailoğulları; kendilerine verilen nimetlere nankörlük etmek, sözlü ve fiilî davranışlarla azgınlıkta bulunmak, inkâr ve şirk dünyalarını ortaya koyan sözler sarf etmek, hile ve tuzak kurmak, kelime oyunlarıyla hedef saptırmak, zulmetmek, peygamberlerini katletmek, adâletsiz davranışlarda bulunmak gibi günah ve zulüm mahiyetinde birçok davranışa sahiplerdi. Bu hata ve taşkınlıkları sebebiyle defalarca îkaz edilmişlerdi. Bu husus, âyet-i kerîmelerde şöyle bildirilir:

 “(Ey İsrâiloğulları,) yalan yanlış bilgilerle hak ve hakîkati çarpıtmayın. Bildiğiniz hâlde gerçeği örtbas etmeye çalışmayın.” (el-Bakara, 42)

“…Ey insanlar, taşkınlığınız kendi aleyhinizedir. Sadece fânî dünyanın zevklerini gözetiyorsunuz. Sonra Bize dönersiniz, Biz de size bütün yaptıklarınızı haber veririz.” (Yûnus, 23)

“Hatırlayın, size; «Şu şehre (Kudüs ve bereketli Filistin ülkesine) girin ve orada istediğiniz yerde (yerleşip ziraat, hayvancılık ve ticaretle kazandıklarınızı) bol bol yiyin. Buna karşılık sadece; secde ederek kapısından girerken, “(Rabbimizden) Dileğimiz bağışlanmadır!” deyin ki, Biz de hatalarınızı bağışlayalım, üstelik iyilik yapanların ecirlerini daha da artıracağız.» demiştik. Derken zulmedenler kendilerine öğütlenip söylenen sözü bir başkasıyla değiştirdiler. Nefislerine uydular. Biz de o zâlimlerin yaptıkları bozgunculuğa karşılık üzerlerine gökten acı bir azap indirdik.” (el-Bakara, 58-59)

Kaynak: Seher Küçük, Altınoluk Dergisi, Sayı: 465