İstanbul Mushafı, Çamlıca Camisi’nde Düzenlenecek Törenle Tanıtılacak

Türkiye’de 7 yıl süren çalışmalar sonucu hazırlanan ve 1400 yıllık mushaf geleneğini ihya eden el yazması Kur’an-ı Kerim, Kadir Gecesi’nde Müslümanlarla buluşacak.

İslam Medeniyetinin estetik birikimini tek bir eserde bir araya getiren İstanbul Mushafı, İstanbullularla buluşacak.

Türkiye’de hazırlanan ve 1400 yıllık “Mushaf” geleneğini bir araya getiren el yazması Kur’an-ı Kerim’in tanıtımı için Çamlıca Camisi’nde özel bir tören düzenlenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde 7 yılda tamamlanan el yazması Kur’an-ı Kerim’in tanıtımı, Kadir Gecesi olarak idrak edilecek 27 Nisan’da gerçekleştirilecek.

İstanbul Mushafı olarak anılan çalışma sayesinde 18. yüzyıldan bu yana kesintiye uğrayan “nakkaşhane” geleneği de yeniden canlanmış olacak.

MUSHAF GELENEĞİ İHYA EDİLDİ

Hattat Hüseyin Kutlu’nun yetiştirdiği hüsnühat talebeleri ile tezhip ve cilt gibi farklı alanlarda uzmanlardan oluşan 66 kişilik ekibin yıllar süren çalışmaları sonucu hazırlanan eser, 10 ciltten oluşuyor.

Mürekkebinden kağıdına, hattından tezhibine, cildinden tıpkı basımına kadar her aşaması Kanlıca İslam Medeniyeti Sanat Bahçesi’nde hazırlanan Kur’an-ı Kerim, 1400 yıllık mushaf geleneğini ihya ediyor.

Mushafta, Endülüs, Memlük, İlhanlı-Celayir, Türkmen dönemleri olarak anılan Akkoyunlu ve Karakoyunlu devri, Timur, Babür ve Safevi dönemlerini takip eden Osmanlı’nın ilk ve son dönemlerinden bugüne kadar uzanan ekoller ve üsluplar özü itibariyle temsil ediliyor.

1001 FARKLI TASARIM KULLANILDI

İslam Medeniyetinin miras bıraktığı mushaf sanatlarının tümüne, sure başlığı, cüz gülleri, cilt deseni, hatime sayfaları, zahriyeler ve ser-levhalar gibi mushafın farklı bölümlerinde yer veriliyor.

Teknik ve sanatsal özellikleriyle benzersiz bir çalışma olan İstanbul Mushafı’nda 1001 farklı tasarımda durak, 14 farklı secde gülü ve aşr gülleri, 30 farklı cüz gülü, 120 hizip gülü ve 114 sure için ayrı tasarımlarda sure başlığı yer alıyor.

Eserin orijinali Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim edildikten sonra, orijinalinde kullanılan el yapımı aharlı kağıtlara, geliştirilen özel yöntem ve teknikle gerçekleştirilen 1000 takım tıpkıbasımı da İslam Dünyasının devlet başkanlarına, din adamlarına, belli başlı kütüphanelere ve önemli camilere hediye edilecek.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.