İstanbul'daki Camiler Mahyalarla Süsleniyor

"Onbir ayın sultanı" Ramazan'da camileri süsleyen Osmanlı geleneği mahyalar, İstanbul'daki camilere asılmaya başlandı.

Osmanlı Devleti'nde 16. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanan Ramazan ayında camilere mahya asma geleneği, bugün hâlâ devam ediyor.

Ramazan'a sayılı günler kala İstanbul'da selatin ve büyük camilere mahyalar asılırken, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Eminönü Yeni Cami ve Süleymaniye Camisi'ni süsleyen mahyaları görüntüledi.

İbadete açıldığı 1617 tarihinden itibaren minareleri arasına mahya asılan Sultanahmet Camisi'ne ise bu yıl restorasyon nedeniyle mahya asılmayacak.

"MAHYA ASMA GELENEĞİ BUGÜN AZ SAYIDA SANATKÂRLA DEVAM EDİYOR"

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, şehrin siluetinde önemli yeri olan camilere, Ramazan ayında mahya asma geleneğinin bugün az sayıda sanatkarla devam ettiğini söyledi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü ile birlikte camilere mahya astıklarını ifade eden Arpaguş, minaresindeki restorasyon nedeniyle bu yıl Sultanahmet Camisi dışında, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Süleymaniye Camisi, Eyüpsultan Camisi, Büyük Çamlıca Camisi ve Mimar Sinan Camisi'ne mahya asıldığını dile getirdi.

Mahyaların özellikle çok minareli camilerde, iki minare arasına girilen ve spot cümlelerle topluma mesaj amacı taşıyan bir gelenek olduğunu belirten Arpaguş, şöyle konuştu:

"Tarihsel sürece baktığımızda farklı zamanlarda çok farklı mahyalar da hazırlanmış ama Ramazan ayında daha çok kardeşlik, bayram sevinci, ailenin kutsallığı, ibadetlerin önemi, oruç, namaz, zekat gibi konular üzerinde duruluyor. Tabi görsel olarak da Ramazan gecelerine hastır. İftarla birlikte bizim şerefelerimiz aydınlatılır, imsakla birlikte de kapatılır. Yani şerefe yandığı için oruç biter, ışıklar söndüğü anda oruç başlar. Aslında bu da sesin, ezanın ulaşmadığı yerlere bile uzaktan bir manada imsakla, iftarın birbirinden ayrılma noktasında bir gelenektir."

Arpaguş, bu yıl da mahyalarda Ramazan-ı Şerif'in mübarekliği, Kur'an ve oruç ayı olmasına yönelik atıfların bulunduğunu aktardı.

"BİR HAFTA EN AZINDAN AİLEYE VURGU YAPAN BİR MAHYAMIZ OLSUN DİYE KARARLAŞTIRDIK"

Mahyalarda yer alacak ifadelere hakkında bilgi veren Arpaguş, şunları kaydetti:

"Bu yıl özellikle 'iyilik' teması üzerine söz ve atıflar daha çok yer alacak. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde özellikle Kelime-i Tevhid (La ilahe illallah) mahyası Ramazan boyunca hiç değişmeden asılı kalıyor. Özel olarak onun öyle kalmasına daha uygun olacağını düşündük. Süleymaniye'de 'Hoş geldin ey rahmet ayı', 'Aile büyük nimettir', 'Ahiret azığın hazır mı?', 'Namaz kılın, zekat verin' ve 'Bayram kardeşliktir' gibi mahyalarımız var. Bu yıl ülkemizde devletimiz tarafından özellikle aile yılı olması hasebiyle de bir hafta en azından aileye vurgu yapan bir mahyamız olsun diye kararlaştırdık."

İstanbul Müftüsü Arpaguş, Eminönü Yeni Cami'nde "İyiliğe destek ol", "Namazı kılın, zekatı verin", "Akrabayı gözet", "Ahiretini unutma" ve "Bayram sevinçtir", Eyüpsultan Camisi'ne "Ramazan-ı Şerif hoş geldin", "Aile toplumun temelidir", "Ahiret azığın hazır mı?", "Bayramınız mübarek olsun", Mimar Sinan Camisi'nde "Ramazan Kur'an ayıdır", "Ahiretini unutma", "Aile toplumun temelidir", "Ahiret azığın hazır mı?", "Bayram kardeşliktir", Üsküdar Valide-i Cedid Camisi'nde ise "Hoş geldin 11 ayın sultanı", "Aile toplumun temelidir", "Ahde vefa gösterin" ve "Bayram sevinçtir" yazılı mahyaların yer alacağını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.