İstanbul'un Tarihi Haliç-karadeniz Sahra Hattı Canlanıyor

1. Dünya Savaşı'nda Karadeniz kıyısındaki maden ocaklarından Haliç kıyısında bulunan Silahtarağa Termik Santrali'ne kömür taşıyan hat, Haliç ile Karadeniz'i yeniden buluşturacak. 4 yılda tamamlanması beklenen 14 istasyonlu Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz Sahili Dekovil Raylı Sistemi'nin 876 milyon liraya mâl olması planlanıyor.

1. Dünya Savaşında Karadeniz kıyısındaki linyit madenlerinden Haliç kıyısında İstanbul'u ilk kez elektriğe kavuşturan Silahtarağa Termik Santrali'ne kömür taşıması için kurulan Haliç-Karadeniz sahra hattının yeniden hayat bulması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilecek 14 istasyonlu Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz Sahili Dekovil Raylı Sistemi'nin 4 yılda tamamlanması ve 876 milyon liraya mâl olması planlanıyor.

TEK RAY ÜZERİNDE RİNG YAPACAK

Küçük ölçekli demiryolu sistemi anlamına gelen 55 kilometre uzunluğundaki dekovil hattı tek raydan oluşacak. Haliç'in bitiminde bulunan Bilgi Üniversitesi'nin Santralİstanbul kampüsünden Karadeniz'e doğru gidecek hat, Kağıthane Deresi ve Cendere yolunu izleyerek Mithatpaşa'da 2 kola ayrılacak. Kollardan biri Ayvadbendi ve Yovankoru'dan, diğeri ise Göktürk, Odayeri ve Ağaçlı üzerinden Karadeniz sahilde birleşerek ring oluşturacak.

İLK ELEKTRİK SANTRALİ İLK DURAK OLACAK

Hattın başlangıç noktası olan Santralİstanbul, Osmanlı döneminde İstanbul'un ilk elektrik santrali olan Silahtarağa Termik Santrali idi. 2007 yılında restore edilerek Bilgi Üniversitesi kampüsüne dönüşen tarihi miras ilk olarak İstanbul tramvaylarına ve Osmanlı sultanının o dönemde yaşadığı Dolmabahçe Sarayı'na elektrik sağlıyordu. Resmi açılışı 1914'te yapılan santral faaliyetlerini 1983 yılına kadar sürdürdü.

[caption id="" align="aligncenter" width="626"]Haliç-Karadeniz sahra hattının yeniden hayat bulması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. Haliç-Karadeniz sahra hattının yeniden hayat bulması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı.[/caption]

 14 İSTASYONLU HAT 3 METRO HATTI İLE ENTEGRE OLACAK

14 istasyonun yer alacağı hat, Santralistanbulda yapımı planlanan Eminönü - Alibeyköy Tramvay hattı ile, Sadabad istasyonunda inşası devam eden Kabataş - Mahmutbey metro hattı ile, TT Arena istasyonunda ise yapımı planlanan Kağıthane - İTÜ Ayazağa Metro Hattı ile entegre olacak.

Buna göre yapımı planlanan duraklar şu şekilde: Santral İstanbul, Kağıthane Belediye, Sadabad Meydanı, Cendere, TT Arena, Hamidiye, Kemerburgaz, Mithatpaşa, Ayvadbendi, Yovankoru, Ağaçlı, Odayeri, Göktürk, Mithatpaşa.

HER SEFERDE 60-145 ARASI YOLCU TAŞIYACAK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Raylı Sistem Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyasında, güzergahın neredeyse tamamının tarihi alanlar ve ekolojik alanlardan geçmesi dolayısıyla tek ray üzerinde 30 metrelik iki vagondan oluşan trenlerin çalışması, bu trenlerinin hızının ise maksimum 50 km olması planlanıyor. Buna göre bu hat her seferde 60-145 arası yolcu taşıyacak.

[caption id="" align="alignnone" width="1000"]Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz Sahili Dekovil Raylı Sisteminin 4 yılda tamamlanması ve 876 milyon liraya mâl olması planlanıyor. Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz Sahili Dekovil Raylı Sisteminin 4 yılda tamamlanması ve 876 milyon liraya mâl olması planlanıyor.[/caption]

 PROJENİN YAPIMINDA SAKINCA YOK

Yüzeyden inşa edilecek hat için herhangi bir tünel çalışmasının yapılmayacağının belirtildiği raporda, "Buralarda yapılacak olan çalışmalardan doğal kaynakların etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır ve projede kamulaştırma maliyetlerini asgari ölçüde tutmak için, güzergah boyunca hat park, yeşil alanlara ve yollara kaydırılmıştır" ifadelerine yer veriliyor. Alınacak tedbirlerle olumsuz faktörlerin asgari düzeye indirileceğinin belirtildiği raporda, "Bütün bu olumsuz faktörler böyle önemli bir proje için kaçınılmaz sonuçlardır. Projenin çevresel etkileri bakımından kalıcı bir etki görülmemektedir. Dolayısıyla projenin yapımında her hangi bir sakınca olmadığı düşünülmektedir" deniliyor.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.