“İşte Ahiret Yurdu!” Ayeti
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasip ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır” ayetini nasıl anlamalıyız?
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasip ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.” (Kasas sûresi, 83)
Âyet-i kerîmede sözü edilen âhiret yurdu, Allah Teâlâ’nın mü’min kullarına ikram edeceği cennettir. Cenneti kazanabilmek için yeryüzünde böbürlenmemek, hakkı olmayan bir şeye göz koymamak, yapamayacağı işlere tâlip olmamak ve netice itibariyle bozgunculuk yapmamak şarttır.
Diğer bir ifadeyle Allah’ın âlemlerin rabbi olduğunu göğsünü gere gere söylemekten ve ona bütün kalbiyle iman etmekten kaçmamak, Cenâb-ı Hakk’a asla kafa tutmamak, büyüklük taslamamak, kendisine verdiği malı ve kabiliyetleri kötü yolda kullanmamak, lâyık olmadığı bir işe tâyin edilmek için çaba harcamamak gerekmektedir.
Ömer İbni Abdülazîz’in vefât edeceği zamana kadar tekrar tekrar okuyup durduğu bu âyet, Allah’a boyun eğmenin, ona teslim olmanın, onun verdiğine kanaat etmenin ve hak etmediğini istememenin önemini ortaya koymaktadır.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları