İstihaza Kanı Gören Kadının Durumu ile İlgili Hadisler

HADİSLER

İstihaza kanı görmenin hükmü nedir? İstihaza kanı gören kadının durumu ile ilgili hadisler

Aişe radıyallahu anha’dan:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in baldızı Cahş’ın kızı Ümmü Habibe, Abdurrahman İbn-i Avf’ın nikâhında idi. Yedi sene özür kanı gördü. Bu hususta Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den fetva istedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bu hayız değildir. Bir damar (arızası)dır. Yıkan, namazını kıl,” buyurdu. Aişe radıyallahu anha şöyle diyor: Kız kardeşi Zeyneb bint-i Cahş’ın odasında leğende yıkanırdı. Kanın kırmızılığı suyun üstüne çıkardı. (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/288)

*

Ümmü Habibe radıyallahu anha’dan bir önceki hadis rivâyet olundu:

Aişe radıyallahu anha dedi ki: “Ümmü Habibe her namaz için yıkanırdı.” (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/289)

*

Bu geçen hadis Urve tarîkiyle de Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet edilmiştir:

Urve bu rivâyette: “Ümmü Habibe her namaz için yıkanırdı,” dedi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/290)

*

Aişe radıyallahu anha’dan:

“Ümmü Habibe yedi sene istihaza (özür kanı) gördü.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona gusül etmesini emretti. “Ümmü Habibe her namaz vakti yıkanırdı.” (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/291; Neseî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 52, n. 357, s. 116 - 122, c. 1)

*

Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet olunmuştur:

Cahş kızı Ümmü Habibe Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın hayatında istihazaya tutuldu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

Her namaz için gusl etmesni emretti, diyerek Urve hadisini sevk etti.

Ebû Dâvud dedi ki: Urve, Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet etti. Aişe radıyallahu anha şöyle dedi:

Zeynep bint-i Cahş, istihaza gördü. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

Her namaz için guslet, dedi. Hadis-i sevk etti.

Ebû Dâvud dedi ki:

Abdüssamed Süleyman bin Kesir’den bu hadis-i rivâyet etti. Rivâyetinde: “Her namaz için abdest alırsın,” dedi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/292)

*

Ebû Seleme radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Zeynep bint-i Ebi Seleme bana şunu haber verdi:

Bir kadın, Abdurrahman İbn-i Avf’ın nikâhlısı iken, özür kanı akıtıyordu.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem ona:

“Her namaz vaktinde yıkanıp namazını kılmasını” emretti. (İbn-i Mâce, Kitâb’ut-Tahâret, b. 116, n. 626,s. 205, c. 1)

Hz. Aişe’den nakledildiğine o öyle demiştir:

Rasûlullah, (hayız bitip) temizlendikten sonra kendisini şüpheye düşüren bir şey (kan) gören kadın hakkında bu “ancak bir damardır” buyurmuştur.

Ebû Dâvud dedi ki:

İbn-i Akil’in rivâyet ettiği hadiste: İki emrin ikisi de birden (emredildi)

İbn-i Akil rivâyetinde:

Gücün yeterse her namaz için yıkan, eğer gücün yetmezse (bir gusulle) iki namaz arasını cem et, denildi.

Kâsım hadisinde dediği gibi: Bu sözü Said bin Cübeyr’den, o da Ali radıyallahu anh ve İbn-i Abbas radıyallahu anh rivâyet etti. (Ebû Dâvûd, Taharet, 111/293)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları