İstikâmet Sahibi Mü'minin Dört Alâmeti
Îman, bir ışık kaynağına benzer. Nefsânî ve şeytânî rüzgârlar, bu ışığı söndürmek için ömür boyu her fırsatta esip dururlar. İşte ibadetler, bu menfî rüzgârlara karşı, îman ışığını koruyan bir fânus gibidir.
İbadetler ne kadar hâlis niyetle ve makbul bir keyfiyette îfâ edilirse, kalpteki îmânın nûru da, o kadar kuvvetli ve parlak olur.
Sâmi Efendi Hazretleri, ibâdet ve tâatler bereketiyle, sarsılmaz bir îmâna kavuşan müʼminlerin kalbî kıvâmını, şu teşbihle îzah buyurmuştur:
“İstikâmet sahibi bir müʼmin, dağ gibi müstakîm olmalıdır. Çünkü dağın dört alâmeti vardır:
1) Sıcaktan erimez,
2) Soğuktan donmaz,
3) Rüzgârdan devrilmez,
4) Sel alıp götürmez.”
Yani bütün menfî şartlara rağmen îman gücünü muhâfaza eder.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, İmâm-ı Rabbânî, Erkam Yayınları, 2015