Istıshâb Ne Demektir?

NE NEDİR?

Istıshâb ne demektir? Kısaca anlamı nedir?

Sözlükte "birlikte olmak, ayrılmamak, beraberliğin devamını istemek" anlamlarına gelen ıstıshâb, fıkıh usulünde, değiştiğine dair bir delil bulunmadıkça, geçmişte sabit olan bir durumun varlığını koruduğuna hükmetmek demektir. Buna göre, daha önce varlığı bilinen bir durumun, aksini gösteren bir delil bulunmadığı sürece varlığının devam ettiğine; daha önce yok olduğu bilinen bir durumun da, daha sonra meydana geldiğine dair bir delil bulunmadıkça halihazırda da mevcut olmadığına hükmedilir.

Istıshâb, fıkıh usulünde hüküm çıkarmada kullanılan fer'î delillerden olup dört kısma ayrılır; berâet-i asliyye ıstıshâbı, varlığına din veya aklın delâlet ettiği ıstıshâb, hüküm ıstıshâbı ve vasıf ıstıshâbı.

Berâet-i asliyye ıstıshabı, bir delil bulunmadıkça kişinin zimmetinin sorumluluktan arınmış kabul edilmesidir. Bu metod üzerine, `berâet-i zimmet asıldır (borçsuz ve suçsuzdur)' kaidesi inşa edilmiştir. (bk. Berâet) Varlığına din veya aklın delâlet ettiği ıstıshâb, aklın veya dinin hükmü ile sabit olan durumun, değiştirici bir delil ortaya çıkana kadar devam etmesidir. Meselâ borç alan bir kimsenin, borcunu ödediğine veya alacaklı tarafından ibrâ edildiğine dair bir delil getirmedikçe borçluluğuna hükmedilir. Nikâhın feshedildiği veya boşandıkları bir delil ile sabit olmadıkça, evlilik hayatı meşru olarak devam eder. Hüküm ıstıshâbı, bir konuda yasaklayıcı veya helâl kılıcı bir hüküm bulunması halinde, helâli harama, haramı helâle çeviren bir delil ortaya çıkıncaya kadar önceki hükmün aynen devam etmesi halidir. Kur'ân'da, "yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan O'dur." buyurulmaktadır (Bakara, 2/29). Buna göre, hakkında haram olduğuna dair delil bulunmayan bütün yiyecekler ve içecekler helâldir. Bu delile dayanılarak, `eşyada aslolan ibahadır' kaidesi benimsenmiştir. Vasıf ıstıshâbı ise, mevcut bir vasfın değiştiğine dair delil bulunmadıkça aynen devam etmesi, şüphe ile bu vasfın ortadan kalkmaması anlamına gelir. Meselâ, abdest alan bir kimsenin, abdestini bozduğunu hatırlamaması, abdestsizliği için yeterli değildir; abdestini bozan bir şey sebebiyle veya galip zan ile abdestsiz olduğuna hükmedilir. Gaib olan kimsenin, öldüğü sabit olmadıkça hayatta olduğuna hükmedilir. Bu delilden hareketle, `şüphe ile yakîn zail olmaz' kaidesi konmuştur.

Kaynak: Diyanet