İtalya'dan Siirt'e Uzanan Hidayet Hikayesi

İtalya uyruklu Stawan, Brüksel'de edindiği arkadaşları sayesinde Müslüman olmaya karar verdi. Evliyalar şehri Siirt'e taşınan Stawan, adını 'Yasin' olarak değiştirecek.

İtalyan 32 yaşındaki Stawan Stefano, Milano'da yaşarken, üniversiteyi tamamladıktan sonra Belçika’nın başkenti Brüksel’e yerleşti.

Stawan Stefano, burada tanıştığı Türk, Faslı, Afgan ve Pakistanlı arkadaşları sayesinde Müslümanlığa ilgi duymaya başladı.

Onların yaşantısına özenen ve İslamiyet’i araştıran Stawan, daha önce televizyondan ya da medyadan duyduklarının aksine bir din olduğunu görünce Müslüman olmaya karar verdi.

8 yıl önce Müslüman oldu

2014’te İslamiyet’i seçen Stawan, daha sonra Türkiye’ye geldi. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Portekizce ve Arapça gibi 8 dil bilen Stawan, Antalya, Isparta ve daha sonra da Bursa’da tercümanlık yaparak geçimini sağladı.

Milanolu Stawan Müslüman olup Siirt e taşındı #1

Evliyalar şehrine taşındı

Stawan'ın 2 yıl önce evlendiği Vanlı eşiyle, 6 ay önce Meryem adını verdikleri bir kızları oldu. İslamiyet’i daha iyi anlamak için bir süre önce evliyalar şehri olarak bilinen Siirt’e eşi ve kızıyla yerleşen Stawan, burada yine tercümanlık yapmaya başladı.

İslamiyet’i seçmeden öne televizyonda izledikleriyle Müslümanlık hakkında farklı fikirleri olduğunu belirten Stawan Stefano, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arkadaşlarım adımı Yasin koydu"

“Mesela erkekler kadınları dövüyor diye çok düşündüm. Faslı, Afgan, Pakistanlı ve Türk arkadaşlar edindim, hakikatı gördüm. Türkiye’de Antalya, Isparta ve Bursa gibi şehirlerde yaşadım. Daha sonra Siirt’e yerleştim. 1 yıl sonra Türk vatandaşı olacağım. Halen kimliğimde Stawan olarak yazıyor. Buradaki arkadaşlarım benim adımı 'Yasin' koydular.

Milanolu Stawan Müslüman olup Siirt e taşındı #2

 "Annem benden ötürü Müslüman oldu"

Şu anda ailem Hristiyan ancak annem benden ötürü Müslüman oldu. Anneme Müslümanlığı öğrettim. Babam ve kardeşim hala Hristiyanlar. Kur'an-ı Kerim’i okudum. Çok etkilendim ve böyle Müslüman olmaya karar verdim. Bu benim için büyük bir karardı. Türkiye’de eşim ile tanıştım kendisi Vanlı. Şu an 6 aylık bir kızımız var. Mutlu bir şekilde hayatımızı sürdürüyoruz. Bursa’da bir evimiz var bu evi sattıktan sonra Siirt’e tamamen yerleşmeyi hedefliyorum. Kiralık bir evde yaşıyoruz. İş olarak ise tercümanlık yapıyorum. İnternet ortamında öğrencilere İngilizce ve İtalyanca ders veriyorum. Geçimimi bu şekilde sağlıyorum."

Milanolu Stawan Müslüman olup Siirt e taşındı #3

Kaynak: ensonhaber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.