İtikâfa Girmenin Şartları Nelerdir?

İbadet Hayatımız

İtikâfın şartları nelerdir? İtikâfa girmenin 4 şartı.

Bir itikâfın geçerli olması şu şartların bulunmasına bağlıdır:

1. İtikâfta bulunan kimse Müslüman, akıllı ve temiz olmalıdır.

Gayrimüslimin, akıl hastasının, cünübün, hayız veya nifastan temizlenmemiş kimsenin itikâfı caiz değildir. Çünkü gayri müslim ibadete ve akıl hastası niyete ehil değildir. Temiz olmayanlar ise mescide girmekten men edilmiştir.

İtikâfa giren kimse, mescit içinde iken ihtilam olursa, dışarı çıkarak boy abdesti alır ve yeniden itikâfa devam eder. İtikâfta ergenlik çağına gelmiş olmak şart değildir. Bu yüzden temyiz gücüne sahip olan bir çocuğun itikâfı da geçerlidir.

2. İtikâfa niyet edilmiş olmalıdır. Niyetsiz olarak yapılan bir itikâf geçerli değildir. Adanan bir itikâfta ayrıca niyetin dil ile de ifade edilmesi gerekir.

3. İtikâf mescitte veya mescit hükmündeki bir yerde yapılmalıdır. İçinde cemaatle namaz kılınan her hangi bir mescitte itikâf yapılabilir. Büyük camilerde yapılması daha faziletlidir. Abdullah İbn Mes’ud (r. anhümâ) şöyle demiştir: “İtikâf ancak cemaatle namaz kılınan yerde yapılır.”[1]

Kadınlar ise kendi evlerinde mescit edinecekleri bir odada itikâfta bulunabilirler. Buralar onlar için birer mescit sayılır. Kadınların dışarıdaki mescitlerde itikâfa çekilmeleri caiz ise de kerahetten hali değildir. Kadınların kendi evlerinde namaz kılmaları mescitlerde namaz kılmalarından daha faziletli olduğu gibi, evde itikâfları, mescitte itikâftan daha faziletli sayılmıştır.

İmam Şafi’ye göre itikâf ta’zîme uygun bir yerde yapılabilir ki, buna en uygun yer mescittir. Evlerde mescit edinilen yerler bu ta’zîme uygun değildir. Çünkü evde mescit edinilen yer değiştirilebilir, orada cünüp olarak gezilebilir. Diğer yandan Hz. Peygamber’in hanımları mescitte itikâfa girerlerdi. Eğer onların evleri itikâf için yeterli olacak olsaydı, evlerinde itikâfa girmeleri daha iyi olurdu.[2]

4. Vacip olan bir itikâfta, itikâflı oruçlu bulunmalıdır. Bu durumda orucun yanılarak bozulması itikâfa zarar vermez. Sünnet itikâf, zaten Ramazan içinde olacağı için kendiliğinden oruç zamanına rastlar. Ancak yolculuk, hastalık gibi bir sebeple oruçsuz bulunmak sünnet itikâfa zarar vermeyeceği gibi diğer müstehap itikâflarda da oruç şart değildir. Diğer yandan sünnet veya nafile itikâflar için bir süre de söz konusu değildir.

Şafilere göre vacip olan itikâfta da oruç şart değildir. Kadının itikâfa girebilmesi için kocasından izin alması gerekir. Koca eşine itikâf izni verince, artık bundan dönemez.

Dipnotlar:

[1] Zeylâî, Nasbu’r-Râye, II, 490. [2] Şirbini, Muğni’l-muhtâc. I, 450 v.d; Şirâzî, Mühezzeb, I, 190 v.d.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları