'iyi Müslüman' Nasıl Olunur?

Günümüzde değer hükümleri hızla değişmekte bundan dilimizdeki kavramlar da nasibini almaktadır. Dilimizde ve kültürümüzde var olan "İyi insan" "İyi Müslüman" kavramı giderek önemini kaybediyor. Prof. Dr. İsmail L. Çakan’ın yeni baskısı yapılan "İyi Müslüman" kitabında, yüce dinimizin tanımladığı insan kavramı ve nitelikleri hadisler ışığında açıklanıyor.

“İyi bir Müslüman nasıl olmalıdır?” sorusu, ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Adem (a.s.) ile başlayıp kıyamete kadar her Müslümanın, en başta kendisine, sorması gereken hayati bir konu. Bu konuyla ilgili doğrudan ve dolaylı yüzlerce ayet ve hadis-i şerif olduğunu biliyoruz.

“İYİ MÜSLÜMAN” OLMANIN NİTELİKLERİ

116Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “İyi Müslüman” olmanın niteliklerini belirleyen ve ölçüler koyan hadisleri mutlaka her zaman için çok önemli olmuştur. Ancak ‘iyi Müslüman’ın olmazsa olmaz bu hayati özelliklerinin, farklı sebeplerle aşındığı günümüzde, acil olarak yeniden gündemimize almamız gerekiyor.

Bu mânâda Prof. Dr. İsmail L. Çakan, ‘İyi Müslümanın’ özelliklerinin tarif edildiği 33 Hadis-i Şerifi açıklamalarıyla birlikte ‘İyi Müslüman’ kitabında bir araya getirmiş. Aslında bu eser, daha önce 12 ve 16 hadisin yorumunu içeren çalışmanın, 33 hadis ve açıklamalarıyla genişletilerek ‘iyi Müslüman’ ve ‘iyi insan’ olmanın yollarını dini ölçüler çerçevesinde yeniden hatırlatıyor.

İYİ MÜSLÜMANIN SON ARZUSU

Kitap 33 yazıdan oluşuyor. İlk yazı Müslüman ‘iyi niyetlidir’ başlığıyla, yola gönül evimizi temizleyerek başlamamızı, olmazsa olmaz ilk adım olarak önümüze koyuyor. Ardından gelen yazılarda; teslimiyet, sünnete bağlılık, İslam’ı ciddiye almak, İslam’ı güzel yaşamak, dürüstlük, güzel ahlak, gerçeği gizlemez, hatada ısrar etmez, kardeşlikgibi Müslümanın hayat yolculuğundaki temel özelliklerini yeniden hatırlatıyor. Son yazı da ise ‘son arzusu Müslüman olarak ölmektir’ diyerek, iyi Müslümanın vazgeçilmez nihai gayesinin ne olması gerektiğini unutmamamızı tavsiye ediyor.

‘Ebedi kurtuluş reçetesi’ diyebileceğimiz sünnet çerçevesinde, hayatımıza yeniden çeki- düzen vermek için dînî ölçüleri hatırlatan eser, sade dili ve akıcı üslubuyla mutlaka okunacak kitaplar listemize girmeli.

Kitabı isteme adresi: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Serhat Mah. 1256 sok. No: 11 Yenimahalle – Ankara. Tel: 0312 534 91 31

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.