'iyilik Eli' İstanbul Sınırlarını Aştı

Oluşturduğu kütüphaneler ve gerçekleştirdiği etkinliklerle adından söz ettiren "Yarını Aydınlat Platformu" yaşlı, fakir ve engellilerin gündelik hayatlarına bir nebze olsun farkındalık katmaya çalışıyor.

Çoğunlukla yaşları 20-25 arasında değişen üniversiteli gençlerin Esenyurt'ta kurduğu platform, düzenlediği etkinlikler ve hayatına dokunduğu insanlarla bilinirliğini ilçe ve İstanbul sınırları dışına taşıdı. Gençlerin zeka, çalışkanlık ve dinamizmini temel alan platform, ulusal bir iyilik hareketi olma yolunda önemli mesafeler kat etti.

"Yarını Aydınlat Platformu" Kurucusu Volkan Usanmaz, platformun kuruluş aşamasını ve yapılan etkinlikler hakkında bilgiler verdi.

Altı yaşında anne ve babasının ayrılmasının kendisini çok etkilediğini anlatan Usanmaz, "Hayatımın büyük bir bölümünde kendi ayaklarımın üstünde durmam gerekti. Annesiz ve babasız büyüdüm. Amcamın yanında kaldım. Hayat bu tür zorlukları yaşayınca ileri dönük daha güçlü olmamı sağladı. Platformun fikir aşamasını aslında yaşadıklarım etkili oldu. Benim gibi yetim kardeşlerime ulaşmak istedim. Onlara ulaşmak için belli bir güç ve kitle haline gelmek gerektiğine inandım." diye konuştu.

Usanmaz, gençlerin projeye ve platforma büyük destek verdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar 150-160 üniversite öğrencisine ulaştık. Resmi ve bizde öz geçmişi bulunan arkadaşlar bunlar. Bu gönüllülere projeleri anlattık. Sonrasında lise ve ilkokul seviyesinde arkadaşlarımıza ulaştık. Kütüphane kurmak ilk işimiz oldu. Yozgat'ta bir okulumuzun kütüphanesini 2 bine yakın kitapla kurduk. Daha sonrasında 'Manevi Torun' adında bir proje başlattık. Evlerinde veya huzur evlerinde tek kalan yaşlıları hedefledik. Bu projede hediyeler götürdük. Yaşlılara bakımlarında yardımcı olduk. Büyüklerimizin kıyafetlerini değiştirdik, ev yemekleri götürdük."

İkinci kütüphanelerini Van'da kurduklarını dile getiren Usanmaz, söz konusu kütüphaneye ise 2 bin 500'e yakın kitap götürdüklerini anlattı. Usanmaz, "İyilik Kamyonu" projesiyle de evindeki eşyaları değiştiren ailelerin bu eşyalarını alarak ihtiyaç sahiplerine götürdüklerini kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.