Kabe Kutsalımızdır

Diyanet İşleri Başkanlığı, Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesi olayına kişisel sosyal medya hesaplarından yayınladığı mesajlarla tepki gösterdi. Bizlerde bu saygısızlığı şiddetle kınıyoruz.

Yeryüzünde insanlar için yapılan ilk mâbed, bütün insanlık için bir bereket kaynağı, bir hidâyet rehberi ve bir yönelme merkezi olan Mekke’deki Kâbe’dir. (Ali İmran 96)

Mukaddesatımız, kıymetlimiz, kıblemiz Kabe’ye ve İslami değerlerimize yönelik yapılan saldırıyı özelde İslam ve İhsan genelde İslam Ümmeti adına şiddetle kınıyoruz. #KabeKutsalımızdır

NELER OLDU?

Boğaziçi Üniversitesi avlusunda açılan bir resim sergisinde Kabe-i Muazzama fotoğrafının yere serilmesi üzerine toplumun her kesiminden büyük tepki yağdı.

Boğaziçi Üniversitesinde bir grup tarafından açılan sergideki bir resimde İslam’ın en mukaddes mekanı, Müslümanların kıblesi Kabe-i Muazzama haysiyetsizce tahkir ve tahrif edildi.

Konuya ilişkin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kişisel sosyal medya hesaplarından yapılan bu saygısıszlığa karşı Başkanlık olarak yasal yollara buşvarulacağı bilgisini paylaştı.

Müftülük, Din Görevlileri Ve Vatandaştan Başkan Erbaş'a Büyük Destek

Başkan Erbaş'ın kişisel sosyal medya hesaplarından paylaştığı tepki mesajı, dakikalar içinde binlerce kişi tarafından paylaşıldı ve destek mesajları atıldı. Başkan Erbaş'ın paylaşımı BİP, Telegram ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulama kanal ve gruplarında tsunami etkisi yaptı.

#KabeKutsalımızdır etiketi

Kabe üzerinden yürütülen çirkin provokasyona karşı tepkiler çığ gibi büyürken Türkiye Diyanet Vakfı tarafından açılan #KabeKutsalımızdır etiketi kısa süre içinde Twitter'da gündem oldu.

Din görevlileri başta olmak üzere gazeteci, sanat ve siyaset dünyasından isimlerin #KabeKutsalımızdır etiketiyle yaptığı paylaşımlar adeta sosyal medyayı salladı.

4 Gözaltına Alındı

Sosyal medyada tepkiler çığ gibi devam ederken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan "4 Gözaltı" açıklaması geldi.

Bakan Soylu, yaşanan provokasyona ilişkin "4 LGB Sapkını gözaltına alındı" ifadelerini kullandı.

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.