Kâbe'de Bir Meczubun Yakarışı

Kendi gücüyle nefsin ve şeytanın hakkından kim gelebilir? Karınca kaplanlarla dövüşemez ki...

Kâbe'de bir meczup şöyle yakarıyor...

1) Bir meczubun Harem’deki yakarışını hatırladıkça hâla vücudum ürperir

Ürperirim aklıma düştükçe hâla o an

Kâbe’de bir meczubun dua ettiği zaman

2) Gönlü yaralı bu meczup “ Allah’ım lutfeyle bana, zillette koyma beni” diyordu

Ne olursun Allah’ım beni zelil eyleme

Mahrum edip kapından beni rezil eyleme

3) Yana yana şöyle diyordu: Bunca feryat edenler hürmetine bırakma beni. Sen bırakırsan kimse tutmaz elimden

Ağlayıp sızlayanlar hürmetine bırakma

Kimse tutmaz elimden beni ateşe yakma

4) İster lütfunla çağır, ister kapından kov; ben başımı senin eşiğinden başka yere koymadım

Dilersen kabul eyle, dilemezsen reddeyle

İlk ve son sığınaksın tut elimden lutfeyle

5) Biliyorsun ki ben yoksul ve zavallıyım. Nefsi emmâreye mağlup olmuşum

Bilirsin ki ben miskin zavallı biçareyim

Nefs elinde esirim, kimsesiz âvâreyim

6) Bu azgın nefis öyle koşuyor ki dizgini akılla zaptedilecek gibi değil

Lutfedip inayetin eğer ki yetişmese

Akıl nasıl gem vursun şâha kalkmış bu nefse

7) Kendi gücüyle nefsin ve şeytanın hakkından kim gelebilir? Karınca kaplanlarla dövüşemez ki

Kolay mı mağlup etmek nefis ile şeytanı

Bir zavallı karınca nasıl yener kaplanı

8) Yolunun erleri hakkiyçün bana bir yol ver, bu düşmanlardan sığınacak bir yer göster

Has kulların hakkiyçün  n’olur yol göster bana

Kurtar yol kesenlerden, doğru varayım sana

9) Allah’ım ulûhiyetin hakkiyçün, benzersiz sıfatların hakkiyçün

Ya ilâhî o eşsiz mukaddes zâtın için

Benzeri bulunmayan ulvî sıfâtın için

10) Kâbe’de hacıların söylediği “ Lebbeyk!” hakkiyçün; Medine’de medfun ulu Peygamberin hakkiyçün

Kâbe’de hacıların lebbeyk sesleri için

Ravza’da visâline eren Peygamber için

11) Karşılarındaki düşmanı kadın sayıp kılıç vuran yiğitlerin getirdikleri tekbirler hakkiyçün

Gazilerin dilinde yükselen tekbir için

Mücahidin elinde parlayan şemşîr için

12) Temiz ihtiyarların ibadetleri, tâzecik gençlerin samimiyeti hakkiyçün

Huzurda iki büklüm el açan pirler için

Yolunda canla başla cenk eden gençler için

13) Bizi son nefeste bire iki deme mahcubiyetinden sen koru

Ya Rabbi son nefeste yetiş imdadımıza

Bire iki dedirtme, acı imanımıza

14) Umulur ki ibadet edenler ibadet etmeyenlere şefaat ederler

Ümidimiz odur ki o ibadet edenler

İbadet etmeyene bol şefaat ederler

15) Temiz kimseler hakkiyçün beni kötülüklerden uzak tut, bir hata ettimse hoş gör

O veliler aşkına ey yüce Rabbi gani

N’olur günah kirinden yuyup arındır beni

16) İbadet ederek beli bükülen ve günahından dolayı gözünü yerden ayıramayan ihtiyarlar hakkiyçün

Rızana ermek için bükülmüş bel aşkına

Ümitle huzuruna uzanmış el aşkına

17) Gözümü mutluluğu görmekten, ölürken dilimi şehadet getirmekten mahrum etme

Kör eyleme gözümü cemalini görmekten

Mahrum kalmasın dilim şehadet getirmekten

Kaynak: Mahmud Kaya, Altınoluk Dergisi, Sayı: 362, Nisan 2016

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.