Kabir, Kıyamet ve Ahirette Neler Yaşanacak?
Kabir, kıyamet ve ahirette neler yaşanacak? Düşünüp ibret almamız ve son nefese, ölüm ve ötesine hazırlanmamız için kabir, kıyâmet ve âhiret ahvâlinden bâzı manzaralar...
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, düşünüp ibret almamız ve son nefese, ölüm ve ötesine hazırlanmamız için kabir, kıyâmet ve âhiret ahvâlinden bâzı manzaralar nakletmiştir. Bunların bir kısmı şöyledir:
KABİR, KIYÂMET VE ÂHİRET AHVÂLİNDEN BÂZI MANZARALAR
“Bir Müslüman, muhtazar olduğu (can çekişme ânına girdiği) zaman, rahmet melekleri, beyaz bir ipek (elbise) ile gelirler ve şöyle derler:
«–Sen Rabbinden râzı, Rabbin de senden râzı olarak bedenden çık. Allâh’ın rahmet ve reyhânına ve sana gazabı olmayan Rabbine kavuş!»
Bunun üzerine ruh, en güzel bir misk kokusu gibi çıkar. Öyle ki, melekler onu birbirlerine verirler, tâ semânın kapısına kadar getirirler ve:
«–Size arzdan gelen bu koku ne kadar güzel!» derler. Sonra onu mü’minlerin ruhlarına getirirler. Onlar, onun gelmesi sebebiyle sizden birinin kaybettiği şeyi bulduğu zamanki sevincinden daha çok sevinirler. Ona:
«–Falanca ne yaptı? Falanca ne yaptı?» diye (dünyâdakilerden haber) sorarlar. Bir kısım ruhlar da, kendisinden sorulan biri hakkında:
«–Bırakın onu, o dünyâ telâşına dalmıştı.» derler. Bunun üzerine gelen ruh:
«–Falan ölmüştü, yanınıza gelmedi mi?» der. Onlar:
«–(Öyle mi? O hâlde) o, gideceği yere, Hâviye cehennemine götürüldü!» derler.
Kâfir muhtazar olduğu vakit, azap melekleri mish (denilen kıldan yapılmış kaba bir elbise) ile gelirler:
«–Bu cesedden kendin öfkeli, Allâh’ın da gazabını celbetmiş olarak çık ve Allâh’ın azâbına koş!» derler.
Bunun üzerine, cesedden, en kötü bir cîfe kokusuyla çıkar. Melekler onu arzın kapısına getirirler. Orada:
«–Bu koku ne kadar da pis!» derler. Sonunda onu kâfir ruhların yanına getirirler.” (Nesâî, Cenâiz, 9)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
YORUMLAR