Kaç Tür Kerâmet Vardır?

Tasavvuf

Kaç tür kerâmet vardır?

Kerâmet kevnî ve mânevî olmak üzere iki türlüdür. Kevnî kerâmet kâinât olaylarında mer’î kuralların dışına çıkmaktır. Havada yürümek, bir lâhzada mesâfeler kat’etmek; yâni tayy-i zamân ve tayy-i mekân gibi. Mânevî kerâmet ise nefse direnmek, ahlâkî erdemlere ermek ve sünnete ittibâa gayrettir.

Kerâmetin büyüğü mânevî olanı; ilim, mârifet ve ahlâkta birtakım olağanüstü meziyetlere mazhariyet sağlayanıdır. Buna hakîkî kerâmet de denilir. Bu tür kerâmetlere sâhip olan mürşid, mürîdlerinin hâllerini iyi yönde geliştirir, hikmet ve bilgisiyle, izzet ve mehâbetiyle etkili olarak insanlardaki kötü huyları giderip onlara iyi huylar kazandırır. Îtibâr edilmesi gereken asıl kerâmet budur. Halkın îtibâr ettiği ise kevnî kerâmettir. Çünkü halk kerâmet peşinde koşmayı sever, şeyhinde veya velîlerde bu tür kerâmet görmek ister. Sûfîler bunun mekr-i ilâhî olabileceğini söyler. Bu yüzden tasavvufta: “Nefsin senden kerâmet ister, Rabb’in ise istikâmet bekler” denilmiştir.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları