Kadını Cennetlik Yapan Amel

İbadet Hayatımız

Peygamber Efendimizin (s.a.v) cennet ve cehennem ile haber verdiği iki kadının yapmış olduğu ameller nelerdir? İşte cevabı...

Bir adam, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e; “−Ey Allâh’ın Rasûlü! Falanca kadın; çokça nâfile namaz kılması, nâfile oruç tutması, çalışması ve sadaka vermesiyle anılır. Fakat o kadın, diliyle komşularına eziyet eder!” dedi. Fahr-i Kâinât Efendimiz şöyle buyurdu: “–O kadında hiçbir hayır yoktur! O kadın cehennem ehlindendir!” Adam devamla; farz ibâdetlerini yerine getiren, nâfile ibâdetleri fazla olmasa da, muâmelâtı çok iyi olan, diliyle komşularına hiç eziyet etmeyen bir kadını sordu. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “–O kadın, cennet ehlindendir!” (Ahmed, II, 440)

BİR İNSANA 'İYİ' DİYEBİLMENİN KRİTERLERİ NELERDİR?

Peygamberimiz’in bu ölçüsünü, Hazret-i Ömer’in şu tavsiyelerinde de temâşâ ederiz: Bir kimse Hazret-i Ömer’in yanında başka birisini methediyordu. Ondan sitâyişle bahsediyordu. Hazret-i Ömer; ona bir insanın, nefsine ağır gelen şartlardaki hâlini gösteren üç tane sual sordu:

  • Onunla hiç yolculuk yaptın mı?
  • Ticaret gibi bir alışverişte, içtimâî bir muâmelede bulundun mu?
  • Ona sabah, akşam komşu oldun mu?

Kişi, bu üç suâle de; “–Hayır!” deyince, Hazret-i Ömer şöyle dedi: “–Kendisinden başka ilâh olmayan Allâh’a yemin ediyorum ki, sen onu tanımıyorsun!”

HZ. ÖMER'DEN (R.A) KIYMETLİ BİR NASİHAT

Yine Hazret-i Ömer şöyle tavsiye ediyordu: “Bir kimsenin (zâhiren) kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız. (Muâmelâta dair) şu hususlardaki hâline bakın:

  • Konuştuğunda doğru söylüyor mu?
  • Kendisine bir emânet verildiğinde emânete riâyet ediyor mu?
  • Dünyaya meylettiği zaman helâl-haramı gözetiyor mu?”

Aslında huşû ile kılınan bir namaz, bütün kötülükleri bertaraf eder. Namaz, bir mü’minin amellerinin seviyesini gösterir. Tâbiîn neslinin büyük imamlarından Ebû’l-Âliye -rahmetullâhi aleyh- der ki: “Biz, kendisinden (hadis) almak için bir kişinin yanına gittiğimizde, önce onun namaz kılışına dikkat ederdik; eğer namazını huşû ile kılıyorsa; «O, diğer işlerini de güzel yapar.» diyerek yanına otururduk. Namazını huşû ve tâdil-i erkâna riâyet etmeden kılıyorsa; «Onun diğer işleri de menfîdir.» diyerek (ondan hiçbir hadis almadan) yanından kalkardık.” (Dârimî, Mukaddime, 38/429) Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Mayıs, Sayı: 171