“Kadı”nın Ödediği Tazminatın Sebebi
İdari hizmetlerde sorumluluk bilincine örneklik teşkil edecek bir kıssa.
Adamın biri, bir at satın almıştı. Hayvan iki yaşında ve gayet gürbüz olduğu hâlde üç gün içinde öldü. Adam, atı satan kimsenin kendisine karşı bir düşmanlığı olduğunu düşünerek, sattığı ata uzun vâdede zehirleyecek bir şeyler yedirmiş olabileceği şüphesine kapıldı. Peş peşe üç gün mahkemeye gitmesine rağmen kadıyı bulamadığından, vakit geçirmeden durumu tedkik için atı baytara götürdü. Baytardan aldığı bilgiler de kanaatini doğrular mâhiyetteydi. Bir zaman sonra tekrar mahkemeye uğradığında kadıyı yerinde buldu ve meseleyi arz etti. Kadı Efendi:
“–Niçin evvelâ bana gelmedin de baytara gittin? İlk anda gelseydin de sıcağı sıcağına çâresini bulsaydık!” deyince şikâyetçi:
“–Efendim! Falan günler, üç gün üst üste makâmınıza geldim. Fakat yoktunuz!” cevâbını verdi. O zaman kadı:
“–Haklısın, geldiğin günlerde burada yoktum. Memleketteydim. Zîrâ anacığım vefât etmişti...” dedi.
Ardından bir lahza sükûta bürünüp düşündükten sonra kâtibe dönerek şunları söyledi:
“–Mesele anlaşılmıştır. Yaz kâtip! Vazife mahallinde bulunmadığı için zararın kadıdan tazmînine...”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları