Kadir Gecesi Duası ve İbadetleri

Kadir Gecesi hangi dua ve ibadetler yapılmalı? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Kadir Gecesi yapılacak dua ve ibadetleri anlatıyor.

KADİR GECESİ'NDE HANGİ İBADETLER YAPILMALI?

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyuruyor:

“Kur’ân okuyunuz! Çünkü o, kıyamet günü kendisiyle hemhâl olan kişilere şefaatçi olarak gelecektir.” (Müslim, Müsâfirîn, 252)

Kadir Gecesi, af ve mağfiret gecesidir.

Kadir Gecesi'ni Kur'an'la, ibadetlerle, salih amellerle, ezkârla, bilhassa tövbe-istiğfarla ihya etmek gerekir.

Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bu gecenin kıymetini şöyle haber verir:

“Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı ve diğer borçlar hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175)

Fakat bu affa naileyet Cenab-ı Hakk'ın dilemesine bağlıdır. Yani Rabbimiz dilerse affeder.

Cenab-ı Hak kul hakkını, ilahi affın dışında tutuyor. Bu sebeple üzerimizde borçlar, kul hakkı varsa helalleşeceğiz. En basitinden bir dedikodu kul hakkıdır. Aksi halde kul hakkının temizlenmesi ahirete kalıyor.

Kul, hakkını yediği kişiye sevaplarını verecek, hatta sevapları biterse o kişinin günahlarını da yüklenecek. Velhasıl tövbe ve istiğfarlarda bulunacağız. Hem de üzerimizde hakkı olan insanlarla bir an önce helalleşeceğiz.

KADİR GECESİ DUASI

Hz. Aişe -radıyallahu anhüm- şöyle dedi:

- Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim? diye sordum. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-

«Allahümme inneke afüvvün tuhibbül afve fa’fü anni.»

- "Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye duâ et" buyurdu. (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5)

Arif bir zat ne güzel söyler:

"Cebrail -aleyhisselam- Kur'an'ı indirdi, meleklerin en faziletlisi oldu. Kur'an-ı Kerim Hz. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indi, o kendinden önce ve kendinden sonra gelen bütün insanların seyyidi oldu. Kur'an ümmet-i Muhammed'e geldi, bu ümmet ümmetlerin en hayırlısı oldu; bir rahmet ümmeti oldu. Kur'an-ı Kerim Ramazan'da indi, o ay ayların en hayırlısı oldu. Kur'an Kadir Gecesi'nde indi, o gecelerin en hayırlısı ve faziletlisi oldu. İçinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı oldu. Eğer Kur'an senin kalbine ve hayatına inerse, insanların en hayırlısı olursun."

Talimat budur.

Demek ki Kur'an'la yaşamak ve Kur'an'la yaşatmanın gayretinde olabilmek gerekiyor. Demek ki bizler Kur'an'ı Kerim'i ne kadar hayatımıza hakim kılabilirsek, Kadir Gecesi'nin hakikatini o kadar idrak etmiş oluruz. Cenab-ı Hakk'ın en büyük cömertliğini idrak etmiş oluruz.

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e olan muhabbeti idrak etmiş oluruz.

Ümmetin her ferdi Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e minnettar olacak. Onun sayesinde müminler bu geceden 80 küsur senenin ecrini almış olacak. Bu ne ihtişamlı bir ikram.

İslam ve İhsan

KADİR GECESİ NEDİR? KADİR GECESİNİN FAZİLETLERİ NELERDİR?

Kadir Gecesi Nedir? Kadir Gecesinin Faziletleri Nelerdir?

KADİR GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER NELERDİR?

Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?

KADİR GECESİ OKUNACAK DUA

Kadir Gecesi Okunacak Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.