Kadir Gecesi Yarın mı?

Kur'an-ı Kerim'de "bin aydan daha hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi yarın idrak edilecek.

Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi, İslam'da, "Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu gece" olarak kabul ediliyor.

"PEYGAMBERİMİZ RAMAZAN GECELERİNİ İBADETLE GEÇİREREK KADİR GECESİ'Nİ ARAMIŞTIR"

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Fatih Mehmet Aydın, Kadir Gecesi'nin öneminin Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı gece olmasından kaynaklandığını söyledi.

Hazret-i Muhammed'in (s.a.v.) Kadir Gecesi'nde inanarak dua eden ve ibadet edenlerin geçmiş günahlarının affedileceğini belirttiğini aktaran Aydın, "Kadir Gecesi'nin hem Ramazan ayında olması hem Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı gece olması hem de 'bin aydan hayırlı' olarak nitelendirilmesi bu mübarek gecenin önemini ortaya koymaktadır." dedi.

Kadir Gecesi'nin kesin olarak Ramazan’ın 27. gecesi olmadığını vurgulayan Aydın, "Kadir Gecesi'nin Ramazan ayının hangi gecesi olduğu Peygamber (s.a.v.) Efendimiz tarafından bile bilinmemekte ve aranmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v.), Kadir Gecesi'nin ilk önce Ramazan'ın ilk 10 gününde, sonra orta 10 gününde, sonra son 10 gününde aramıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) de Ramazan gecelerini ibadetle geçirerek Kadir Gecesi'ni aramış ve her gecenin ihya edilmesine özen göstermiştir." bilgisini paylaştı.

Hazret-i Muhammed'in (s.a.v.) Ramazanın son 10 gününün ihya edilmesine özel önem verdiğini ifade eden Aydın, bir rivayete göre Kadir Gecesi'nin 27. gece olduğunun bildirildiğini aktardı.

"MÜSLÜMANLARIN ÖNEMLİ GECELERDE BİRBİRLERİNE DUA ETMESİ GEREKMEKTEDİR"

Müslümanların Kadir Gecesi'nde tövbe etmesi, namaz kılması, dua etmesi ve Kur'an okumasının toplumsal ve bireysel huzur için önem arz ettiğini dile getiren Aydın, şunları kaydetti:

"Müslümanların önemli gün ve gecelerde birbirlerine dua etmesi ve Allah'a yakarması gerekmektedir. Zor bir zamandan geçiyoruz. Başta Gazze olmak üzere dünyanın birçok yerinde Müslümanlar sıkıntılar içerisinde. Şu an Gazze'de insanlar su bulamaz hale geldi. Ondan dolayı ramazan ayında Allah'a sözlü olarak dua etmenin yanında bir de fiilli olarak Gazzeli Müslümanları desteklememiz, onlara en azından vereceğiniz sadaka, zekat ve fitrelerle yardım etmemiz ve bunları oralara göndermek için her türlü çabayı sarf etmemiz gerekmektedir."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.