Kadir Gecesi’ni Aramanın Fazileti

Kadir Gecesi'ni aramanın fazileti ve önemi nedir? Kadir Gecesi'nde nasıl dua etmeliyiz?

Sâlih kullar ve müttakî gönüller; bütün sene Ramazân’ı özler, Ramazân’a hazırlanır. Ramazan’da da bütün gecelerini, Kadir Gecesi’ni aramakla, onu idrâk edebilme iştiyâkıyla ihyâ eder.

Kadir Gecesi, ne muhteşem bir ikramdır! Bir gecede, bin aydan daha fazla ecir bahşedilmiştir. Yani 30.000 gece civarında, bir başka ifade ile 83 sene civarında koca bir ömürlük sevap hazinesi!..

Hadîs-i şerifte buyurulur:

“Kadir Gecesi’ni, fazîlet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günahları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175)

Her hediye, sahibinin cömertliğinin seviyesini gösterir.

Âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’nın bir gecede 30.000 gecelik ikramda bulunması, O’nun ne muhteşem bir kerem sahibi olduğunu gösteriyor. Bizlerin, bu muazzam cömertliğe nasıl bir mukabelede, nasıl bir şükürde bulunmamız îcâb eder?

Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de; Ramazân-ı şerîfin son on gününde, mescidde îtikâfa girer, yani yirmi dört saatini ibâdete teksif ederdi.

Sahâbe-i kiram, Kadir Gecesi’ni ihyâ için büyük bir heyecanla gayret sarf ederdi. O geceyi en güzel şekilde değerlendirebilmek için Âişe -radıyallâhu anhâ-, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e;

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?” diye sordu.

Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyurdu:

“«Allâh’ım! Sen çok affedicisin, çok cömertsin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye duâ et!” (Tirmizî, Deavât, 84; İbn-i Mâce, Duâ, 5)

Bu muhteşem davete, mütenasip bir şevk ile koşmak lâzımdır! Bu davete bîgâne kalmak nasıl bir gaflet, nasıl bir bedbahtlık olur!

Hadîs-i şerifte nakledildiği üzere;

Cebrâil -aleyhisselâm-, Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hutbe îrâd ederlerken gelmiş;

“–Ramazân’a yetişip de ondan affedilmeden çıkan kimse; rahmetten uzak olsun!” diye bedduâ eylemiş, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de bu duâya;

“­–Âmîn!” demişlerdir. (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545)

Kadir Gecesi’nin bize tefekkür ettireceği ikinci hakikat, Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Allah katındaki kıymetidir.

Zira Kadir Gecesi; 124.000 peygamber içerisinde, sadece Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e lutfedilmiş muazzam bir ikramdır.

Biz de Allah katında değerli olmak istiyorsak; bu iki kıymete, yani Kur’ân ve Sünnet’e ittibâ etmeliyiz. Kur’ân’ı ve Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i çok sevmeli, onları baş tâcı etmeliyiz.

Unutmayalım ki;

  • Kur’ân’ın nâzil olduğu Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Server-i Enbiyâ oldu.
  • Kur’ân’ı getiren Cebrâil, meleklerin zirvesi oldu.
  • Kur’ân’ın indiği ay; Ramazân-ı şerif, on bir ayın sultanı oldu.
  • Kur’ân’ın indiği gece, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi oldu.

Biz de kıymetli olmak istiyorsak, gönlümüzü vahiyle buluşturmaya gayret etmek mecburiyetindeyiz.

Hem de gecikmeden…

Kaynak: Osman Nuri Topbaş,  Yüzakı Dergisi, Yıl: 2025 Ay: Mart, Sayı: 241

KADİR GECESİ İLE İLGİLİ BENZER YAZILAR

İslam ve İhsan

KADİR GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER NELERDİR?

Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?

KADİR GECESİ'NİN FAZİLETİ VE ÖNEMİ NEDİR?

Kadir Gecesi'nin Fazileti ve Önemi Nedir?

İSLAM’DA KADİR GECESİNİN FAZİLETİ VE ÖNEMİ NEDİR?

İslam’da Kadir Gecesinin Fazileti ve Önemi Nedir?

KADİR GECESİ NEDİR? KADİR GECESİNİN FAZİLETLERİ NELERDİR?

Kadir Gecesi Nedir? Kadir Gecesinin Faziletleri Nelerdir?

KADİR GECESİ İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Kadir Gecesi ile İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.