Kadirşinas ve Vefakar Olmanın Fazileti
Kadirşinaslık ve vefâ, İslâmî şiarların en mühimlerinden biridir. İnsanı insanlık haysiyetine nâil eyleyen vasıflardandır.
Kadirşinaslık ve vefâ; peygamberlere, velîlere ve fazîlet sâhibi kimselere âit bir vasıf olarak, beşerî hayâtı en yüce bir seviyede taçlandıran mânevî bir haslettir. Bu ulvî his, sevilen veya sevilmesi gereken kimselere verilen kıymetin bir ölçüsüdür. Vefâ duygusuna sâhip olmayan kimseler sâdece kendini, zevkini ve menfaatini düşünen bencil kimselerdir.
VEFA GÖSTERİLMESİ GEREKENLER
İnsan her şeyden evvel, Rabbine karşı vefâkâr olmalıdır. Bu ise, ancak ve ancak O’nun emirlerine riâyetle gerçekleşir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“Allâh’ı unutan ve bu yüzden Allâh’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (el-Haşr, 19)
Allâh’a karşı vefâdan sonra en ulvî ve en gerekli vefâ, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi Hazret-i Peygamber’e gösterilendir. Bu vefâ; «ümmetî, ümmetî» diyerek Cenâb-ı Hakk’a tazarrû ve niyazlarında öncelikle ümmeti için talepte bulunan Peygamber Efendimiz’e duyulan şükran hislerinin bir ifâdesidir. Peygamber’e sevgi ve muhabbette derinleşmekle başlayacak olan bu vefâ, O’nun Sünnet-i Seniyye’si etrafında pervâne olabilmekle mümkündür.
Her mü’min, din büyüklerine, yâni Hak dostlarına karşı da vefâ hissiyle dolu olmak mecbûriyetindedir. Zîrâ, Allâh ve Resûlü’nün getirdiği emir ve nehiyleri, güzel ahlâkı ve iki cihânımızı aydınlatan ulvî kandilleri bizlere taşıyan Hak dostlarıdır.
Vefâ gösterilmesi gerekenler, sâdece bu saydıklarımızdan ibâret değildir. Bilhassa dostlara ve din kardeşlerine vefâyı da gönle yerleştirmek gerekir. Diğer taraftan, ecdâda vefâ, dirilerimize ve ölülerimize vefâ, vatana vefâ ve toplumdaki bütün emânetlere vefâ, sağlam karakter ve şahsiyetin vasıflarındandır.
VEFA GÖSTERİN
Hazret-i Mevlânâ, kadirşinas ve vefâkâr olmanın fazîletini ne güzel îzâh eder:
“Aşk, muhabbet, dostluk gibi hususların cümlesi vefâya bağlıdır ve dâimâ vefâlı olan kimseyi arar. Bunlar, vefâsız bir gönle aslâ yaklaşmaz.
Kalem; «Vefânın karşılığı vefâ; cefânın karşılığı da cefâdır.» diye yazmış ve mürekkebi de kurumuştur.
Bir pâdişah, kendisine hâinlik eden kimse oğlu bile olsa onun başını gövdesinden ayırıverir. Fakat bir Hintli köle pâdişaha vefâ gösterirse, gönüller o köleye iltifatta bulunur, onu takdir eder… Onun gördüğü îtibârı, yüzlerce vezir göremez.
Köle de ne ki; eğer bir kapıda vefâlı olan köpek dahî olsa, sâhibinin gönlünde o köpeğe karşı yüzlerce râzılık, yüzlerce memnûniyet duygusu yeşerir; sâhibi o köpeği muhabbetle okşar.”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
VEFÂ NEDİR, BİLİR MİSİN?
https://www.islamveihsan.com/vefa-nedir-bilir-misin.html