Kaf Suresi 7. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Kaf Suresi 7. ayeti ne anlatıyor? Kaf Suresi 7. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kaf Suresi 7. Ayetinin Arapçası:

وَالْاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا ف۪يهَا رَوَاسِيَ وَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَه۪يجٍۙ

Kaf Suresi 7. Ayetinin Meali (Anlamı):

Yeryüzünü de döşedik, oraya sağlam dağlar yerleştirdik, orada gönüller, gözler açan her türlü bitkiyi çift çift bitirdik.

Kaf Suresi 7. Ayetinin Tefsiri:

Gökle alakalı üç hususa dikkat çekilir: Binâ edilmesi, yıldızlarla süslenmesi, onda hiçbir çatlağın, yarığın, ayıp ve kusurun olmaması. Buna mukâbil yeryüzü ile alakalı da üç husus dile getirilir: Yayılıp döşenmesi, içine sabit sapasağlam dağların yerleştirilmesi, orada gözler, gönüller açan, huzur ve neş’e veren her güzel çiftten sevimli bitki ve canlıların yaratılıp çıkarılması. Buna göre yeryüzü için zikredilen “yayıp döşeme”, gök için zikredilen “binâ edilmenin” mukabilidir. Çünkü اَلْمَدُّ (medd), koymak ve yerleştirmek, اَلْبِنَاءُ (binâ) ise kaldırmak ve dikmek demektir. Dağlar, yerde sabittir. Yıldızlar da gökte yer almış ve göğü süslemişlerdir. Yeryüzünde “bitkileri bitirme”, yeri yarmak mânasına gelir. Nitekim “Biz yağmuru şarıl şarıl akıtıyoruz. Sonra toprağı uygun şekilde yarıyoruz” (Abese 80/25-26) âyeti bunu beyân eder ki, gökleri deliksiz gediksiz yaratmanın zıddı bir durumdur. Gök ve yer için zikredilen bu hususiyetlerin her biri insan için de geçerlidir. Nitekim o gök gibi bina edilmiş ve yer gibi yayılıp döşenmiştir. Onda burun ve kulak gibi sabit, gözbebeği ve dil gibi hareketli, kafatası gibi deliksiz azalar; kılların altında bulunan deri gibi dokunmuş örtüler ve burun delikleri, gözenekler, ağız ve sâire gibi yarılmış, delinmiş uzuvlar vardır. Bütün bunlar, Rabbine gönül verecek, tüm varlığı ile Mevlâsı’na yönelecek her kulun gözüne hakikatleri göstermek, basîretini açmak, fikrini ve zihnini harekete geçirmek, öğüt vermek, ibret verici bir delil ve hatırlatma vesilesi kılmak hikmetine matuftur. Dolayısıyla gökte ve yeryüzünde birbirine zıt şeyler yaratmaya kadir olan Allah, bu bedenleri de öldürdükten sonra diriltmeye ve onlara yeniden ruh üflemeye kadirdir.

Şâir ne güzel öğüt verir:

“Sirr-i takdir-i vukuât-ı cihândır nazar et

Çeşm-i ibret gibi hiç âdeme mîzân olmaz.” (Gâlib, Lefkoçyalı Mustafa)

“Etrafına bir bak! Gördüğün her şey Allah’ın takdirinden birer eserdir. Allah’ın büyüklüğünü ve kudretini anlayabilmek için bunlara ibret alıcı bir gözle bakmak kadar isâbetli bir ölçü olamaz.”

İlâhî kudretin bir diğer büyük nişânesi şöyledir:

Kaf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kaf Suresi 7. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...