Kalbi Beraberlik
Kalbî beraberliğin önemi ve etkileri nelerdir? Kalbî beraberlik, muhabbettin artmasına ve hayra vesile olduğu gibi şer üzere beraberlik ise zulüm ve felaketin habercisidir. Müslüman, salih kimseler ile olmalı ki hayra ve muhabbete vesile olsun.
Kalp ve beden beraberliğini mukayese eden Sâdî Şîrâzî, Kehf Sûresi’ndeki Ashâb-ı Kehf kıssasını misal göstererek şöyle buyurur:
“Ashâb-ı Kehf’in köpeği, sâdıklarla beraber olduğu için büyük bir şeref kazandı; nâmı Kur’ân-ı Kerîm’e ve tarihe geçti. Nûh ve Lût Peygamber’in karısı ise fâsıklarla beraber olduğu için küfre dûçâr oldu.” (Bkz. Tahrim, 10)
Lût ve Nûh peygamberlerin bahsedilen hanımları, sâlih birer zât olan bu peygamberlerin zâhiren beraberindeydiler. Fakat kalpleri küfür ve isyan ehliyle beraberdi. Bu sebeple, kalbî beraberliğe göre hüküm verildi ve onlara; “Cehenneme girin!” denildi.
Âsiye Vâlidemiz ise, Firavun’un karısıydı. Fakat çok yüksek takvâsı, onu Firavun’un kasvetinden korudu. Onun kalbi Hazret-i Musa ve mü’minler ile beraber idi.
Buradan bize bir mesaj vardır:
Fert, aile ve toplum hâlinde sâlihlerle beraberliğin; kalbî olmasına gayret etmemiz îcâb eder. Evlâtlarımızın kalbinde; «muhabbetullâh»ın ve «muhabbet-i Rasûlullâh»ın yerleşmesi için, sevdirici, sevindirici ve müjdeleyici faaliyetleri tatbik etmeliyiz.
İmam Mâlik Hazretleri der ki:
“‒Çocukluk yıllarımda ben her hadis ezberlediğimde, babam bana bir hediye verirdi. Öyle bir zaman geldi ki, babam hediye vermese bile hadis ezberlemek bende tarifsiz bir lezzet hâline geldi. (Böylece Allah Rasûlü’nün husûsiyeti bana öyle tesir etti ki, büyük bir mânevî heyecan ile ilme devam ettim.)”
Böyle bir terbiye ve babasının aşıladığı bu muhabbetle yetişen İmam Mâlik -rahmetullâhi aleyh-; hem bir mezhep imamı oldu hem de ardında Muvatta‘ isimli, sahih rivâyetlerden oluşan mûteber bir hadis kitabını ümmete mîras bırakarak kıyâmete kadar bir sadaka-i câriye elde etti.
Abdullah İbn-i Mübârek -rahmetullâhi aleyh-, çok takvâ sahibi ve Allah Rasûlü âşığı bir âlimdi. İkindi namazından sonra, cemaate;
“‒Ben Rasûlullah Efendimiz’le sohbet etmeye gidiyorum.” derdi. Fahr-i Kâinat -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hadîs-i şeriflerini okumaya yahut talebelerine hadis dersi vermeye gidişini, Efendimiz’le sohbet olarak ifade ederdi.
KALBİN DERECELERİ, KALBİN HALLERİ (OSMAN NURİ TOPBAŞ)
Demek ki;
Siyer-i Nebî ve hadîs-i şerifleri titiz ve derûnî bir kalp rikkatiyle okumak lâzımdır. Allah Rasûlü’nün mübârek sözlerini öyle bir kalp kıvâmıyla okumalıyız ki, Cenâb-ı Hak bizlere de O’nunla beraberlik ve sohbet feyzinden bir nebze ihsan ve ikrâm eylesin.
Yâ Rabbî! Bizleri nimet verdiklerinin yoluna eriştir. Peygamberler, sıddîklar, şehidler ve sâlihlerle bizleri ve nesillerimizi kalben, ahlâken ve amelen beraber eyle!..
Bizleri mahşer yerinde Livâ-i Hamd altında ve cennet-i âlâda Allah Rasûlü Efendimiz ile beraber olabilen bahtiyarlar zümresine ilhâk eyle!..
Âmîn!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Şubat 144.Sayı 2017
KALB-İ SELİM NEDİR, NASIL ELDE EDİLİR?