Kalp Huzuru Nasıl Sağlanır?
Kalp huzuru nasıl sağlanır? Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu soruyu soran sahabeye nasıl cevap verdi? Bedbahlık nişanesi olna beş şey nedir? Kalp kaç kısımdır? bizim kalbimiz hangi bölümde yer alıyor?
Cenâb-ı Allah İslâmiyeti kabul eden mü’minlerin kalbini genişletip hidayet nûrunu kalbinde parlatır, tecellî ettirir. O nûr sebebiyle inkişaf-ı tâm ve kemal-î yakîn husûle gelir. Buna mukâbil, o kimseler ki kalbi zikrullahı işitmekten ve zikr-i Hak’tan mahrum kalarak zulmet ve kasvet-i kalbe dûçâr oldular; onlar için de veyl, helâk vardır. Bu âyet-i celîleyi Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellemefendimiz okuyunca huzur-ı risâlette bulunanlar sordular ki:
– Kalbin inşirâhı (ferahlaması, huzuru) nasıl olur Yâ Rasûlullah? Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
– Mârifet-i ilâhî kalbe girince, kalbin kapısı açılır, genişler, buyurunca:
– Buna alâmet nedir, dediler. Buyurdular ki:
– Buna alâmet dâr-ı âhirete tedârik üzere bulunmak ve ölüm gelmeden evvel hazırlanmak ve lüzumundan fazla dünyaya raibet etmemektir.
Abdullah ibni Mes’ud -radıyallahu anh-’den mervîdir ki;
Cenâb-ı Allâh’ın zikri, güneşin balmumunu yumuşattığı gibi ehl-i îmânın kalplerini yumuşatır.
Ehl-i hakîkat, mü’minlerin kalbindeki îmânı bir ağaca teşbih etmişlerdir.
Ebî Bekir Verrak -rahimehullah-:
“Bu şecerede yedi dal vardır ki dalın birisi kalpte nihayet bulur, bunun semeresi sıhhatü’l-irâdâttır, yani kul bununla bedendeki âzâları ibâdete sevk eder. Dalın birisi lisana ulaşır ki semeresi, sıdk-ı makâl olup, güzel söz ve ibâdetle meşgul olmaktır. Dalın birisi de gözde nihayet bulur, semeresi de sadaka ve ihsan eylemektir. Ve dalın birisi boğazda nihayet bulur. Onun semeresi helal lokma yemektir. Ve dalın birisi ayağa müntehi olur, onun semeresi de cumaya, cemaate gitmek, hayır üzere sa’y etmektir. Dalın birisi de nefis üzerine nihayet bulur ki onun semeresi de terk-i şehevâttır.” demiştir.
-
Beş şey bedbahtlık nişanıdır
Mâlik bin Dinar beş şey bedbahtlık nişanıdır demiştir.
- Gönül katılığı.
- Göz yaşarmazlığı.
- Hayâsızlık.
- Hubb-ı dünya.
- Dünya için uzun endişe eylemek. Bu hastalıkların hepsinin menşei de kalptir.
Hasan-ı Basrî -rahimehullah-’a bir kişi dedi ki:
– Gönlümüz uyumuştur, nasîhat etsen de uyansa!
Hasan-ı Basrî dedi ki:
– Keşke sizin gönlünüz uyur olaydı, uyuyan kişi tez uyanır.
Hâlbuki sizin gönülleriniz ölmüştür. Ölü uyanır mı? Dediler ki:
– Yâ imam! Bizi çok korkutuyorsun! Dedi ki:
– Eğer bugün korkar iseniz yarın âhirette emîn olasınız, vay o kişinin haline ki burada korkmaya.
Nitekim hadîs-i kudsîde buyurulmuştur:
“İzzetim ve celâlim hakkı için kulumda iki emniyet ve iki korkuyu cem etmem.”
Kalbin korkmayışı onun hasta veya ölü olmasındandır.
-
Kalp Beş Kısımdır
Hâtem-i Esam; kalp beş kısımdır, demiştir.
- Ölü kalp.
- Hasta kalp.
- Gafil kalp.
- Uyanık kalp.
- Diri yani hayat-ı mânevîyi bulmuş kalptir.
Kaynak: M. Sâmî Ramazanoğlu, Musahabe-4, s.18